Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler ve yürütülen siyasete dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin çağrısıyla yeniden gündeme gelen Kürt sorununa dair tartışmalar ve Cumhur İttifakı’nın tavrını eleştiren Erbilgin, çarpıcı ifadeler kullandı.
Erbilgin, “Sayın Bahçeli’nin ekim ayındaki çağrısından sonra yurdumuz yeniden Kürt sorununa yönelik tartışmaların içine girdi. HDP, siyasi partileri ziyaret etmeye başladı. Ancak son genel seçimlerde Cumhur İttifakı, meşru bir siyasi partiye ve ona oy veren milyonlarca seçmene terörist muamelesi yapıyor, seçim kazanmak için her yolu mübah görüyordu. Demokratik ve ahlaki olmayan, hakarete varan tepkiler gösterdiler. Seçmeni kandırmak için sahte videolardan bile medet umdular.” dedi.
“BUGÜN HERHANGİ BİRİNİN SESİ ÇIKIYOR MU?”
Yerel siyasete de değinen Erbilgin, Cumhur İttifakı milletvekilleri ve siyasetçilerinin çelişkili tavırlarını eleştirdi.
“Daha 10 ay önce yerel seçimlerde bu şehrin siyasetçileri Halil Ulay, Metin Çelik, Emre Şahin, Yüksel Aydın, Tahsin Babaş, Serap Ekmekci, Doğan Ünlü, bizleri “Bunlar Dem ile demleniyorlar” diye hedef gösteriyor, şehitliklerde ağır ifadeler kullanıyorlardı. Şehrimizi istismar amaçlı kışkırtıcı pankartlarla doldurup parti binamıza doğru fotoğraf paylaşıyorlardı. Halil Ulay, "Bazılarının hayali Kastamonu Belediyesi'nin önünde Selahattin Demirtaş'a selam göndermek" diye bağırıyor; Metin Çelik, "Kastamonu'yu, Türkiye'yi Dem ile HDP ile birlikte ele geçirmek isteyenlere teslim edecek misiniz?" diye bu şehrin güzel yürekli insanlarına soruyordu. Yüksel Aydın, şehitliklerimizde insanlarımızı kışkırtmaya çalışıyor, bizlere “İdeolojik çapsız” deyip “PKK ile iş tutuyorsunuz, bunu Kastamonu evlatlarına, analarına, şehit yakınlarına anlatmazsam şerefsizim” diye sesleniyordu. Emre Şahin ile birlikte, "Buyur anlat Yüksel Aydın. Artık meydan senin." Doğan Ünlü her yerde bölücülük yapıyor, bizlere iftira atıyordu. Bugün herhangi birinin sesi çıkıyor mu? Çıkmaz. Onlar dün olduğu gibi bugün de duruma göre sessizce bekler."
“HİÇBİR PROJENİN İÇİNDE OLMAYIZ”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin çizgisini vurgulayan Hikmet Erbilgin, şu mesajları verdi:
“Bizler Kastamonu'da, meydanlarda Kastamonululara açık yüreklilikle, "Bunlar Türk'ü Kürt'le, Kürt'ü Türk'le korkutmak istiyorlar" diyorduk. Cumhuriyet Halk Partisi, kimsenin oldu bitti siyasetine göre hareket etmez, pozisyonunu belirlemez. Biz, devlet kurmuş ve yönetmiş, devletin önemini, kıymetini bilen bir partiyiz. Bizim siyasal anlayışımızın merkezinde ülkemizin çıkarları ve milletimizin faydası vardır. Bu ikisinin önüne, arasına ya da arkasına kendi dar siyasi ajandalarını ekleyen hiçbir planın, hiçbir projenin içinde olmayız."
"KÜRT SORUNUNA, 'KÜRT SORUNU' DEDİK"
"Bizim en temel önceliklerimizden biri, Türkiye'nin yerlerde sürünen adalet sistemini düzeltmektir; haksızlıklara ve hukuksuzluklara son vermektir. Biz bu zamana kadar ne yaptıysak milletin gözünün önünde yaptık, şeffaflığa önem verdik. Siyasi hesap yapmadan Türkiye'ye kurşun sıkanların karşısında; siyasetle sorununu çözmek isteyenlerin ise yanlarında olduk. Kürt sorununa “Kürt sorunu” dedik. Ülkemizin terörle mücadelesine hep destek olduk."
"NE YAPILACAKSA MECLİS ÇATISI ALTINDA YAPILSIN"
Gelinen aşamada partimiz büyük bir demokratikleşme paketi üzerine çalışıyor ve 22 Ekim'den itibaren Cumhuriyet Halk Partisi olarak yaşananları dikkatle, titizlikle, ihtiyatla yakından takip ediyoruz. Şeffaflık, samimiyet, toplumsal mutabakat istiyoruz. Ne yapılacaksa Meclis çatısı altında yapılmasını savunuyoruz. Demokrasinin önünün açılmasının, bütün vatandaşlar için gerekli olduğunun altını çiziyoruz. Eğer bu süreç ülkenin hayrına olacaksa en hazır parti biziz. Yine birbirlerini kandırmalar, samimiyetsiz yaklaşımlar, kişisel çıkar hesapları içinde bulunulursa hiç kimse endişe etmesin. Bu şekilde zehirlenecek bir sürecin ne içinde oluruz ne de böyle bir sürece seyirci kalırız. Bunun böyle olmasını istemeyiz.
Toplumun "Acaba bir takım siyasi çıkar ilişkileri mi var? Bu iş bir anayasa değişikliğinin ilk adımları mıdır?" şeklindeki kaygıları görmezden gelinemez. Cumhuriyet Halk Partisi, mevcut anayasaya uymayan bir iktidarla daha önce de anayasa masasına oturmamıştır. Bundan sonra da oturmayacaktır. Asıl olan halktır. Pusulasını buna göre belirlemiş Cumhuriyet Halk Partisi, milletimizin teminatıdır.