Erbilgin, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve demokratik krizlere dikkat çekerek, CHP'nin ülkenin geleceğini inşa etme sorumluluğunu üstlendiğini söyledi. Erbilgin, partinin güçlü bir vizyonla ilerlemesi gerektiğini, bu süreçte milletin taleplerine kulak verilmesinin önemini vurguladı. CHP'nin iktidara odaklanması gerektiğini ve her bireyin bu hedefle hareket etmesi gerektiğini belirtti. Son olarak, CHP'nin değişim sürecine girdiğini, artık iktidara odaklanan bir parti haline geldiğini ifade etti.
“İKTİDAR HEPİMİZİN BİLDİĞİ DOĞRULARI YALANA DÖNÜŞTÜRÜYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin; parti programın önemine değinerek, “Bir program kurultayının eşiğinde, hazırlığı içinde örgütlerimiz ile aydınlarımız ile demokratik kitle örgütleri ile konuşarak hazırlanıyor. Şunu bilmeliyiz ki parti programı iktidar programıdır. Bir program ne kadar iyi olursa olsun tayin edici olan kadrolardır. Yani sizlersiniz. Bunu ete kemiğe büründürecek olan sizlerin kararlığıdır. İktidar olma özlem ve arzunuzdur. Kardeşlerim parti programımızı yalın bir gerçek üzerine inşa etmeliyiz. Çok iyi anlaşılmasını ümit ettiğim bir çağdan geçiyoruz. Parti içinde ki meselelerde de ama esas olarak toplumu ilgilendiren meselelerde de gerçek nedir, aldatmaca nedir ayırt etmekle yükümlüyüz. Çünkü ‘hakikat’ giderek anlamakta zorlandığımız bir kavrama dönüşüyor. Gerçek kor gibidir onu avuçlarımız ile tutup millete ulaştırma görevi hepimizin. İktidar hepimizin bildiği doğruları yalana dönüştürüyor. AKP yalanı örgütlüyor, bunun için düzenekler kuruyor ve en önemlisi hakikati değersizleştiriyor. Ve kendi tabanına da bütün etik değerlerden uzak yalanı söyleme yaygınlaştırma görevi veriyor. İnsanlığı öldürüyor. Esas meselemiz bu. Bunu aşmak zorundayız. O nedenle milletimize yukarıdan seslenemeyiz. Onunla dertleşecek olanakları bulmak zorundayız. Yoksa herkesin kendi mahallesine seslendiği sağır odalardan çıkamayız. Vefa, dayanışma, fedakarlık, alçakgönüllülük, tokluk, anlayış, merhamet, saygı, özsaygı, haddini bilme en çok sarılmamız gereken değerler olmalıdır. Her şeyi bilen yerine anlamayan çalışan bir tutuma ihtiyacımız var. Sanal dünyada ki alkışlar yerine milletimizin rızasına ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
“ERDOĞAN ÇITINI ÇIKARMIYOR”
Sözlerine devam eden Erbilgin; “Akp yalanı örgütlüyor ne demek; hepimiz biliriz ki bu ülkenin devrimcileri Filistin'i dert etmiştir. 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini savunmuştur. Ama aynı zamanda siyasal İslamcılarda Filistin'i istismar etmiştir. Yıllarca Cuma namazı çıkışlarında Filistin için çağrılar ve eylemler yapmışlardır. Bugün o yalanı örgütleyenler ne yapıyor? Partimizin İstanbul'da Galata Köprüsünde yapmak istedikleri açıklamayı yasaklıyor. ABD Başkanı Donald Trump'in ‘Filistinlilerin Gazze'den tehcir edilmesine’ Filistinlilerin vatansızlaştırılmasına yönelik planına Erdoğan çıtını çıkarmıyor. Yetmez İsrail ile ticaret devam ettiriliyor. İşte yalanı örgütlemek budur. Mesela Sinan Ateş davasının siyasi ayağının üzerinin örtülmesi ve eş zamanlı olarak Ümit Özdağ'ın tutuklanması gerçeğe karşı iktidar eliyle açılmış bir savaştır. Bunları doğru anlamakla yükümlüyüz. Örneğin Bolu otel yangının da tüm sorumluluk Kültür ve Turizm Bakanlığına aitken Tanju Başkanı tartıştırmak gerçeği eğip bükmenin ötesinde yalanın örgütlenmesidir. Öyle ki yaklaşık 6 ay önce turizm belgesini kaybedip kaçak duruma düşmüş olan Grand Kartal Oteli işletme belgesini güncellemediği için kaçak duruma düştü. Bu durumu Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü Neşe Çıldık, 2 Temmuz 2024 tarihinde bir yazıyla aralarında Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un büyük ortağı olduğu ETS'nin de bulunduğu seyahat acentalarına duyurdu. ETS Tur da Bakanlığın 2 Temmuz 2024'de yazdığı yazıyla Kartal Otel'in faaliyet gösteremeyeceğini bilmesine rağmen Kartal Otel reklamlarının altına Antalya Konyaaltı'nda bulunan, isimden başka hiçbir benzerliği olmayan ‘Kartal Pansiyonun’ 2022-7-1716 sayılı Turizm Belge Numarasını koydu ve satışını sürdürdü. İşte yalanın örgütlenmesine gerçeğin eğilip bükülmesine bir örnekte budur” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİN İKTİDARDAN ÜMİDİNİN KALMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Partilerinin çok önemli bir süreçten geçtiğini söyleyen Erbilgin; “Kastamonu’muzda bugün dünden daha demokratik, daha katılımcı ve daha özgürlükçü bir partiye uyandık. Kastamonu’yu ayağa kaldıracak güçlü bir vizyonla yeniden güçlü ve kalkınmış bir şehri inşa edecek irade buradadır. Bizler hep birlikte güçlüyüz. Şehrimizi ve insanımızı tanıyoruz, samimiyiz, sorunlarını biliyoruz çünkü memleketimizin her köşesinde vatandaşlarımızın arasındayız, onlarla nefes alıyoruz. İyi günlere doğru hep birlikte koşuyoruz. Geleceğe bakıyoruz, bakmalıyız. Sadece geleceğe bakın, sadece gelecek için ne yapacağınızı düşünün ve o adımları atın. Çünkü ülkemiz Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına büyük sorunlarla karşı karşıya giriyor. Köklü kurumları zayıflamış bir devletle, işlevsizleşmiş bir meclisle, çökmüş bir adalet ve eğitim sistemiyle, demokratik bir dünyadan uzaklaşmış bir ülkeyle, yarısı yoksullaşmış bir nüfusla girdik. İktidar iş başına geldiğinden bu yana ülkenin ana motor gücü orta sınıfı yok etti. Milletin evlatlarını perişan etti, ulusal varlıklarımızı yok etti. Üretici borcun altında eziliyor iflas ediyor. Bu iktidar neyi başardı biliyor musunuz? Daima bereket bölgesi olmuş bu memleketi gıda enflasyonunda birinci yapmayı başardı. Hepimizi bir konuda eşitledi; yoksullukta ve yoklukta eşitledi. Evde çorba kaynamıyor. Ömrünü çalışarak geçirmiş emekli ailesi perişan. Gençler üzgün ve umutsuz. Mülakatlarda dışlamayı ve kayırmacılığı görüyor. Dünyada örneği olmayacak şekilde bu cennet vatanın vatandaşlığı para ile satılıyor. Milletin iktidardan ümidinin kalmadığını görüyoruz. Bunun için sorumluluğumuz çok büyük. Çünkü demokrasimiz, ekonomimiz, geleceğimiz tehdit altında. Bunu kabul edemeyiz. Bu kahredici tabloyu değiştirecek güç sizlersiniz, bizleriz, kurulduğu günden bu yana Türkiye'de medeniyetin, kalkınmanın, bereketin timsali olmuş CHP'lilerdir. Türkiye uzunca zamandır krizle sarsılıyor, dünyanın ilerleyişi sırasında geri kalıyor. İlk yapmamız gereken her yaştan, her kesimden vatandaşlarımızı dikkat ve empati ile dinlemektir. Millete kulak verdiğimizde duyduğumuz 'Biz 86 milyon yurttaş olarak zengin ve güçlü bir ülkede özgür ve refah içinde yaşamak istiyoruz' diyorlar. Her vatandaşını mutlu hissettiren, 86 milyon vatandaşını memleketin eşit hissedarı hissettiren bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Bizim için anahtar sözcükler 'değişim' ve 'yeniden inşa'dır. Tam 101 yıl önce mazlumlara ilham kaynağı olunduğu gibi bugün de takip eden değil yol açan yol gösteren olmalıyız. Hedefimiz iktidar. Bu memleketin bize ve anlayışımıza ihtiyacı var. Her adımımızın bu hedefle ilişkisi var. Bütün örgütümüzün her birinin her kararında ve her adımında kendisine sorması gereken tek soru var 'bu adımım bizi iktidara yaklaştırıyor mu?'. Artık her birimizin her bir diğerini bu kriterle ölçmemiz gerekiyor. Hep bu soru zihinlerimizde yankılanmalı. Bu soruyu her gün ibadet eder gibi günde 5 kere sorması gerekir. Her kademede tüm yöneticilerimiz 'benim bugünüm partimi iktidara yakınlaştırdı mı uzaklaştırdı mı?' diye sormalı. Her seçimi kazanmak için ortak akılla hareket etme şartı var. Türkiye milletçe, toplum olarak seçtiklerinden icraat bekler, icraatçı, aktif yöneticiler, ekipler, süreçler, liderler bekler. Bizim işimiz bugün belediyelerde yarın iktidarda yurttaşın istediği adaleti, refahı ve güvenlik duygusunu hep birlikte vermektir. Aklın ve bilimin rehberliğinde çok, disiplinli ve ahlaklı çalışmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Millet bize yerel seçimlerde 'şehirleri sizin adaylarınızın daha iyi yöneteceğinize' inanıyoruz dedi. Fakat seçmen bizi tartıyor, gözlüyor. Henüz bize ülkeyi siz net olarak yöneteceksiniz demedi ama diyecek. Biz bu sürecin en önemli lokomotifiyiz” şeklinde konuştu.
“CHP ARTIK İKTİDAR PARTİSİ OLMALIDIR”
Erbilgin son olarak; “Dünya köklü bir değişimden geçiyor, haritalar değişiyor, güç dengeleri değişiyor. Türkiye değişen bu dünyada kendisine yeni bir yer arıyor. Partimiz her alanda yeni ve güçlü bir hikaye yazmak için ortak akıl toplama vakti gelmiştir. Bunun bugün gongu çalıyor. Milletin bildiğini millete anlatma zamanları geçti. Millete daha fazla nasıl da geçinemediğini anlatma vakti geçmiştir. Bize, bizi gören vatandaşımız 'bana ne yapacaksın onu anlat' diyecek. İyi geçinemediğinin nedenini millet biliyor zaten 31 Mart'ta bu konuda el sıkıştık anlaşma tamam, şimdi el sıkışmamız gereken şey milleti buradan çıkartanın biz olacağımız. Millet henüz buna 'evet' demedi. Bu yüzden millet için yeni bir hikaye tarif edecek zaman gelmiştir. Türkiye'nin ve dünyanın en iyi uzmanlarını, siyasetin en doğrusunu CHP ile buluşturmalıyız. Dün tüzüğü hazırladık ya benim için program bundan bin kat daha önemli. CHP, mağdurların sözcüsü, kapsayıcı ve halkçı bir partidir. CHP, ikinci yüzyılda ülkemizi sıçrayarak kalkındıracak, zenginleştirecek ve demokratikleştirecektir nokta. Ülkemize demokrasiyi getirmek için mücadele eden bizler partimizin daha da demokratikleşmesi için mücadele edeceğiz bunun için kollarınızı açın gelen herkesin ellerini sıkın ve 'baba ocağınıza hoş geldiniz' deyin. Bunu demezseniz olmaz. Partimiz kutsal değil. Partiyi kutsallaştırırsak bugünkü parti devleti anlayışına doğru gideriz. Bizim kutsalımız milletimiz, vatanımız. Partimiz devletimize, bayrağımıza, bu cennet vatana hizmet etmekteki aracımız, kurumumuz. Böyle bakmalıyız. Kişi hukuku değil, yoldaşlık hukukudur tesis etmek istediğimiz. Birbirimizi incitmemizin bize bir faydası yok. Kucaklaşacağız. Bütün bu değişim süreci boyunca azalmanın değil, çoğalmanın peşinde olacağız. Küçük hesapların değil, büyük hedeflerin yolcusu olma iradesine koşacağız. CHP değişmektedir. CHP artık iktidar olamayacağına inanan, partiyi yönetmeyi ülkeyi yönetmenin önüne koyanların partisi değildir olamaz. Çünkü CHP artık Türkiye'nin birinci partisidir. CHP artık iktidar partisi olmalıdır. Bizim tek gücümüz var oda milletimiz. Bizi güçlü kılan yüce halkımız, ülkemizin geleceğine olan sarsılmaz inancımız yolumuzun pusulasıdır. Biliyorum ki yeni dünyada Türkiye hak ettiği yeri alacak. Adil, demokratik ve güçlü yapacağız ve biz yapacağız. Ülkemizi özgür kılacağız hem de çok yakın bir gelecekte. Milletle yeniden büyük bir hikaye yazacağız” dedi.