Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu 38. İl Kongresi, Kastamonu Belediyesi Konferans Salonu'nda yapıldı. İl Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Karayılan'ın konuşmasını yaptığı sırada gerginlik çıktı.

CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan Grup Başkanı Özgür Özel, "Seçmende bir duygusal kopuş olduğunu görmemek siyasi körlük olur ve bedeli çok ağır olur. Bütün itirazımız bunadır." dedi.

Kastamonu 38. İl Kongresi, Kastamonu Belediyesi Konferans Salonu'nda yapıldı. Kongreye, mevcut İl Başkanı Hikmet Erbilgin tek aday olarak katıldı.

Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, kongrede coşkunun yüksek olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün Kocaeli'deki yerel yönetimler toplantısında parti tüzüğünde yapacağı, yapılmasını arzu ettiği değişikliklerden bahsettiğini aktaran Özel, "Tabi aslında tebessüm ettiren bir tarafı var. Biz yaz boyunca bir tutum belgesi çalıştık. Ama o tutum belgesini ve adaylık açıklamasını partinin 100. yılının hemen öncesine denk gelmesin diye bir haftacık erteledik. Dedik ki '100. yılda bir ikilik görüntüsü vermeyelim'. O sırada hemen maksatlı haberler servis edildi bir taraflara. 'Değişimciler tüzükte genel merkezden kopya çekecekler, onu bekliyorlar'. Hemen açıkladık." ifadelerini kullandı.

Daha demokratik bir tüzük, örgütün sesini duyan, ön seçimi önceleyen bir tüzük için destek vereceklerini açıkladıklarını aktaran Özel, "O tüzük değişikliği önce ertelendi, şimdi kurultaydan sonraya kaldı. Geçen hafta kurultaydan sonraki tarihin bir kere daha erteleneceği konuşuldu. Tabii bundan rahatsızız ama ümidimiz o tüzük kurultayını yapma iradesinin 4 ve 5 Kasım tarihlerinde yapılacak seçimden sonra sizlerin belirleyeceği, delegelerimizin belirleyeceği yeni parti meclisine ve delegelerimizin belirleyeceği yeni genel başkanın kararıyla bir an önce o tüzük değişikliğini yapacağız. Bunun kararlılığını ifade etmek isterim." diye konuştu.

Millet İttifakı partilerinden 39 adayın CHP listesinden Meclise girmesiyle ilgili de konuşan Özel, şöyle devam etti:

"Geldiğimiz nokta örgütün kırgınlığı, küskünlüğüdür. Bugün geldiğimiz yerde ben örgütün iyi yönetim anlayışıyla örgüte sahip çıkılarak ayağa kaldırılabileceğini, güçlendirileceğini ve örgütün yeniden motive edileceğini en iyi Kastamonu gibi örneklerden görüyorum. Ama seçmende bir duygusal kopuş olduğunu görmemek siyasi körlük olur ve bedeli çok ağır olur. Bütün itirazımız bunadır."

Cumhuriyet Halk Partisi'nin ayağa kalkmasının tek yolunun örgütlerinin ayağa kalkması olduğunu dile getiren Özel, "Ne yerel seçim, ne yerel seçimdeki olası başarısızlık o dur budur demeden Cumhuriyet Halk Partisi'nin evlatları, neferleri ve üyeleri bu partinin gidişatına el koymak durumundadır." değerlendirmesinde bulundu.

 "Öymen: 13 yılda Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde girilen tüm seçimler kaybedilmiştir"

CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklayan parti üyesi Örsan Kunter Öymen ise partisinin seçim yenilgisinin kronikleştiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun parti için emek harcadığını ama emek harcayarak her zaman sonuç alınamadığını belirten Öymen, şunları kaydetti:

"Ne yazık ki 13 yılda Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde girilen tüm seçimler kaybedilmiştir. Toplam 12 seçim. 5 milletvekili seçimi, 3 cumhurbaşkanlığı seçimi, 2 belediye seçimi, 2 referandum hatta bir belediye seçimine sevinir hale geldik, İstanbul'u Ankara'yı, Adana'yı, Antalya'yı Mersin'i kazandığımız için. Oysa 1989 yılında bildiğiniz gibi Prof. Dr. Erdal İnönü genel başkanlığında Türkiye çapında SHP belediye seçimlerinde birinci parti olmuştu. Dolayısıyla bizim bunları örnek almamız, bunları hatırlamamız gerekiyor. Elbette İstanbul, Ankara'nın kazanılması göreceli bir başarıdır ama yenilgiye alışmayı ben içime sindiremiyorum, kabul etmiyorum."

HASAN BALTACI: “BU DEĞİŞİMİN ÖNÜNÜ KESEMEZSİNİZ”

CHP Kastamonu'da 'Gençlik Kolları Başkanını' belirledi CHP Kastamonu'da 'Gençlik Kolları Başkanını' belirledi

CHP Milletvekili Hasan Baltacı ise değişimin önemine vurgu yaparak: “Değişim hakikaten sancılı bir iştir. ‘2018’lerde buradan bir şey olmaz’ deyip gidenler şimdi ilmek ilmek, emek emek örüp büyüttüğümüz mücadele 38 binlerden 57 binlere doğru geldiğinde ‘Acaba burada bir şey mi oluyor? Acaba biz bu değişimin önünü nasıl kesemedik’ dediler. Bu değişimin önünü kesemezsiniz. Bu değişim bir Türkiye hikayesi olmaya doğru gidecektir. Bundan da zerre kadar şüphemiz yok. Tabii ki bundan sonra da sancılı bir dönem olacak ama şunu unutmayın. Değişim isteyenler bu partilinin evladıdır. Kimse onları başka türlü kodlamaya kalkmasınlar. ‘Değişim istiyoruz ama değişim böyle olmaz’ diyenler de bu partinin önüne herhangi bir alternatif koymuş değiller. ‘Değişim bugün değil, başka bir gün olsun’ isteyenler de ‘Değişim olmasın, yarın koltuklar bize kalsın’ diyenlerdir. Huzurunuzda bütün örgüte teşekkür ediyorum. Gece gündüz demeden çalıştınız. Bu memleketin sokaklarında eşit ve adil yaşayabileceğimizi mücadeleyle anlattınız. Bu başarı hepinizin başarısı. Ben diyorum ki bu kürsüye çıktığımda her zaman şunu söyledim. ‘Ben sizlerin toplam emeğiyim’ hepinizin toplam emeğini bugün ben temsil ediyorum, yarın inşallah başka arkadaşım temsil edecek. Bugünlere kolay gelmedik. Statükoyla mücadele ederek geldik. Bugün Kastamonu’nun 20 ilçesinin 6’sında kadın ilçe başkanı varsa il başkanımız eseridir. Eğer Tosya’da 26 yaşında bir kadın ilçe başkanıysa o gövdesini koyduğu için ilçe başkanıdır. Biz kadın ilçe başkanımızla, kadın ilçe başkanlarımızla gurur duyuyoruz. Bu il başkanı Kastamonu Belediyesi’nin önüne gidip Kastamonu’nun arsasını savunmuş AKP ile MHP’yle mücadele etmekten, gözünü budaktan sakınmamış bir il başkanıdır. Dün de yanındaydık, bugün de yanındayız, yarın da yanında olacağız” dedi.

ERBİLGİN: “DEĞİŞİMCİYİZ”

İl Başkanı Hikmet Erbilgin’de değişime vurgu yaparak: “Değişim ve partinin sola yaslanmasıyla ilgili milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra neredeyse genel merkez yöneticilerimiz dahil olmak üzere bu iki kavramı yeniden keşfediyorlar. Statükonun sahipleri de değişim istediklerini söylüyorlar. Değişimi herkes pratik olarak ifade etmeye çalışıyor. Türkiye’mizde 970 ilçemiz var. Bu 970 ilçemizde ne hazin ki sadece 59 kadın ilçemiz var. Bize ne mutlu ki bu 59 kadın ilçe başkanının sadece 6’ı Kastamonu. Toplam da yüzde 6’ya düşen kadın ilçe başkanlığı Şerife Bacıların şehrinde yüzde 30’lara denk düşüyor. Bizlere milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce il başkanlarına karne dağıttılar. ‘Üye yapacağız, üyesiz sandık bırakmayacağız, köy bırakmayacağız’ diye. Karne sınıf geçmek içindir. İl başkanlarımızın neredeyse tamamı karne sonuçlarına bakmadan tekrara uğradı. Türkiye’de ittifak partilerine 39 milletvekilliği verilirken, mevkidaşlarımdan sadece 7-10 aralığında mecliste temsil etme imkanı oldu. Örgüte değer vermeyi bu şekilde anlamıyorum. Yine sosyal medyada ve kongrelerimizde bazen ‘Üye, örgüt partisidir Cumhuriyet Halk Partisi’ deniliyor. Bu teorik yaklaşıma bu sorunda itiraz edecek herhangi birisinin olduğunu düşünmüyorum. Biz üye meselesini neredeyse sadece ön seçimle eşleştirerek tartışırız. Üyeyi eğer lütfedilirse ön seçimde yine kendi arkadaşları arasında taraf olmayı zorluyoruz. Peki üyeyi, partici meselelerde nerede taraf olmayı zorluyoruz? Delege seçimlerinde taraf olmaya zorluyoruz. Üyeyi taraf olmaya zorlayan bir uygulamamız var. Yine ne mutlu ki bize 18 ilçemizde üyelerin doğrudan katılımıyla ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve il delegesi seçtik. Peki üyeyi nasıl kurulamamız gerekiyor? Üye aslında gelen merkezden başlayan il ve ilçelerde partinin bütün taktik ve stratejisini millete ulaştıran ana kolondur. Siyasetimizin taşıyıcısı ana kolon üyelerdir. Eğer üyeleri mevcut iktidara karşı mücadele eden bir araca dönüştüremezsek aslında çok iyi gördüğümüz sadece parti içi taraflaşmaya zorlayan bir yerde tutarız. Peki üyeler Cumhuriyet Halk Partisi’nin şu haliyle hakikaten bir üye partisi midir? Kendimizi kandırmayalım. Bu haliyle üye partisi değildir. Her birimize milletvekili listelerinde kimleri görmek istediği soruldu ancak genel merkezin kurulu çekmecelerinde bir tarafa bırakıldı. Örgüt, siyasetin inşa edilmesinde, örgüt AKP, MHP, Cumhur İttifakı’na karşı mücadelede, örgüt, cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinden, laikliğe karşı tavra kadar kulak veren oldu mu? Olmadı. Öyleyse işin teorisi yapan arkadaşların gülüp bu yönüyle topluma bir öz eleştiri vermeye ihtiyacı var. Diğer yandan ne yaptık? Utangaç bir siyaset yaptık. Dertliye karşı sözümüzü esirgedik. Bir süre önce mülteci meselesini insan hakları temelini tarif etmeye çalışırken 15 gün sonra Ümit Özdağ’ın peşine takılarak mülteci meselesini en gerici, en basit yerden tarif etmeye çalıştık. Parti meclis üyelerimiz de bunun elbette sorumlusudur. Bunun öz eleştirisini verdikleri noktada her birisi de başımızın tacıdır. ‘Değişimi altını nasıl dolduruyorsunuz? diye soruyorlar bize. Değişim sadece bu salonda bulunan seçmenlere gelen talep değil ki değişim bu milletin talebi, değişim sokağın talebi, değişim talebi bir iktidar talebidir, değişim talebi bir demokrasi talebidir. Bizler sahada her gün ter döken arkadaşlar artık muhalefetliğinden sıkıldık. Bunu aşan yeni bir tutuma el birliğiyle ihtiyacımız var. Bu tutumu hepimiz el birliğiyle inşa etmekle mükellefiz. Hepimizin yeni bir hikaye ihtiyacı var ama hepimizin özgü olacağı yeni bir hikaye, yeni bir siyasete, onun kadrolarına ve önderlerine ihtiyaç var. Yeni bir fikri ve fikrin peşine el birliğiyle düşmeye ihtiyacımız var. O nedenle iktidarın dayattığı çemberi kırıp atmaya her birimizin berraklaşmasına ihtiyaç var. Kalkınmayı ve bölüşümü çevreyle sanayileşmeyi cumhuriyet ile demokrasiyi yeniden birbirine özümseyecek bir anlayışa ihtiyaç var. Çatışmayı göze alacak bir önderliğe ihtiyaç var. İşte biz tam da bunun için değişimciyiz" diye konuştu.

GERGİNLİK YAŞANDI

Önceki dönem İl Başkan Yardımcısı Serkan Karayılan’ın konuşması sırasında ise salonda gerginlik yaşandı. İki ayrı grubun sloganları sonrasında büyüyen tartışma, partililerin birbirlerinin üzerlerine yürümeleri ile devam etti. Tartışma, Polis ekipleri ve partililerin araya girmeleri sonucunda sonlandı. 


 

Kaynak: AA/TV366