Kastamonu Valiliği tarafından 14 Mart tarihinde ‘Köylü pazarında yasak şoku’ haberimizin asılsız olduğuna dair kamuoyu açıklaması yapıldı. Bahse konu haberimizin içeriğinde Kastamonu köylüsü bir kadın satıcısının açıklamasına da yer verilmiş, ekiplerin kendilerine gelerek yaptıkları uyarılar ve yasaklı ürün tebliğlerine gösterdiği tepki yayımlanmıştı.
Yapılan denetimlerin Kastamonu köylüsüne değil il dışından ürün getirenlere yönelik olduğu ifade edilen Kastamonu Valiliği’nin kamuoyu açıklamasına cevabı yine Kastamonu köylüsü verdi.
Aşağı İsmail'li köyünden Şerife Kırcı, Gölköy’den Zahide Kara, Halife Kuyucağı köyünden Şükrüye Sarıcı, merkez Karaş köyünden Mustafa Haliloğlu, İğdir Karaş köyünden Nezahat Akbaş, Yukarı Batak köyünden Gülşen Akbulut ve Taşköprü Uzunkavak köyünden İmdat Adsay gazetemize ve Tv366’ya verdikleri röportajda konunun tüm ayrıntılarını paylaşırken ilgili yerlere de gerekli cevapları vermiş oldular.
“TARİHİ GEÇMİŞ ÜRÜN SATARSAK O ZAMAN CEZA YAZSINLAR”
Kastamonu Kuzyaka Aşağı İsmailli Köyü’nden Şerife Kırcı: “Pazarda süt, yoğurt satarak geçimimi sağlıyorum. Ama bize sattırmayacaklarını söylediler biz de bu duruma çok üzülüyoruz. Tüm ürünleri güzel ve temiz yapıyoruz, üstlerini de güzelce örterek buraya getirip satıyoruz. Sattırmayacağız diyorlar, köyde sütçüye verin diyorlar ama köyden satınca ucuza gidiyor. Burada sattığımızla en azından ayımızı kurtarıyor. Yetkililerin önümüze engel olmadan satışımızı rahatça yapmak istiyorum. Pazarda temiz olmayan tarihi geçmiş ürün satarsak o zaman gelip ceza yazsınlar. Her yerde köylü ürünlerine değer veriyorlar da bizimkine niye değer verilmiyor? Biz nasıl geçineceğiz? “ifadelerine yer verdi.
“BUZDOLABI OLMASI GEREKTİĞİ SÖYLENİYOR”
Kastamonu Taşköprü Uzunkavak Köyünden İmdat Adsay:“Pazar yerinde denetim gerçekleştirildi. Ben bu ürünlerin yetiştiricisiyim. Bir çuval yem olmuş 550- 600 lira. Hayvan besleyin diyorlar, çiftçiliğe önem veriyoruz diyorlar hani nerede? Satamayacaksam ben neden hayvan besliyorum? Beslemenin bir anlamı kalmıyor. Ürünler kapalı olmasına rağmen yasak diyor. Marketten aldığım et bozulmuş çıktı, pazar yerindeki ürünlerde asıl hiçbir şey bulamaz. Buranın adı köy pazarı neden kuruldu satmaya yasak olacaksa? Ben emekliyim sütümü, yoğurdumu, tavuğumu satamazsam nasıl geçineyim. Yetkililerin köylü pazarında satış yasağı getirmemesi lazım çünkü ürünlerimizde katkı maddesi yok. Buzdolabının olması gerektiği söyleniyor. Her pazara buzdolabını nasıl verecek? Elektriği nasıl verecek? Enerji kısıtlaması diyorlar böyle nasıl kısıtlanacak” şeklinde konuştu.
“BENİM TRAKTÖRÜMÜN MAZOTUNU ALIVERSİN”
Kastamonu Halife Kuyucağı Köyü’nden Şükrüye Sarıcı: “8 tane Kadın, 2 tane de erkek vatandaş pazarda denetim yaptı. Biri geldi ve bana sütlerini neden sütçüye vermiyorsun? dedi. Ben de; burada ürünümüzü satıyoruz kazandığımız para ile traktörümüze mazot alıyoruz ve geçimimiz sağlamak için burada satmak zorundayım dedim. Burada satmak yerine alacaklarla iletişime geçip satın diyorlar ama ben herkesi tanımıyorum ki nasıl ulaşayım. Ya da masanın altına koyun müşteri geldiğinde çıkarın diyor. Müşteri tezgahta görmeyince geçip gider. Köyde kendi yetiştirdiğimiz tavuğu kesip getiriyoruz. Bunu engelleyen Tarım İl Müdürlüğüymüş, o zaman benim traktörümün mazotunu alıversin. Ürünleri satmadığımızda Ramazan günü peynir, et vb. alamayız. Sütçüye verince 2-3 ay beklememiz gerekiyor nasıl bekleyelim. Orucumuzu aç mı tutalım? Köylünün satacağı ürünü engellemesinler. Köylünün satacağı ürünü engellemeli çok yanlış. Buranın neden köylü pazarı? Köy halkına sattırmayacaksanız.” dedi.
“BURASI NEDEN KÖYLÜ PAZARI”
Kastamonu Merkez Karaş Köyü’nden Mustafa Haliloğlu: “Onu satma bunu satma köylü ne yapsın? Marketlerde son kullanma tarihi yakın ürünler satılıyor ama onları kimse incelemiyor. Köylü ramazanda evine ne alacak. Köylü pazarında köylü ürününü satamıyorsan burası neden köylü pazarı? Soruyorum size” şeklinde konuştu.
“BİZ NE İLE GEÇİNECEĞİZ”
Kastamonu Gölköy’den Zahide Kara: ““Süt, tereyağı, pekmez, tavuk vb. satmayacaksınız dediler. Biz ne ile geçineceğiz? Bir tek emekli maaşım var. Eşim 8 senedir yatakta yatıyor. Köylü ürünlerini burada satamadıktan sonra bizler nereye gidelim?” şu şekilde konuştu.
“BİZLERİN KÖYLÜ OLDUĞUNU UNUTUYORLAR”
Kastamonu Yukarı Batak Köyü’nden Gülşen Akbulut: “Ramazan da pazarımızda yoğunluk yaşanmadı. Geçen hafta Tarım İl Müdürlüğü’nde denetim yapmaya geldiler. Süt, yoğurt, peynir, pekmez, bal, tereyağını dolap olmayınca satmak yasak dediler. Satışa devam ederseniz de cezası var dediler. Bizler katkı madde olmadan kendi ürünlerimiz satıyoruz. Ürünler bandrol olması gerekiyormuş. Bizlerin köylü olduğunu unutuyorlar, bandrolü biz nasıl alalım” dedi.
“BUNU SATMAYACAKSAK NE SATACAĞIZ”
Kastamonu İğdir Karaş Köyünden Nezahat Akbaş: “Köy pazarında bunu satmayacaksak, ne satacağız? 30 senedir bu Pazar yerine geliyorum. Ürünlerimi köyden getirip satmayınca ben nasıl geçineceğim. Satmayın diyor ben hazır para nerede bulacağım. Kendi yaptığımız ürünlerden kime ne zarar gelecek” şeklinde konuştu.
Yüzde yüz yerli halis Kastamonulu köylümüzün gerçekleri ortaya koyan tüm bu açıklamalarını Tv366 ve kastamonuistiklal.com web adresimizden izleyebilirsiniz.