Diyarbakır temsilcisi kadro, oyun ve bütüncül motivasyon olarak GMG Kastamonuspor’un üzerinde, “lobi” olarak da güçlü olduğunu bir “özel uçak dolusu” yetkili, etkili ve temsilci ile şehrimize gelmelerinden anladık…
Sahalarında 30 küsur bin taraftara top oynayan bir camia neticede.
Saha dışındaki her faktörün az ya da çok belirleyici etkisi var maç sonucunu…
Bilinen bir örnektir, at nalındaki bir mık düşmesi, savaş kaybettirir orduya yerine göre.
Maçın henüz 3’üncü dakikasında konuk ekibin öne geçmesi, şüphesiz, her iki takımın da oyun planlarını bozdu…
87 dakika boyunca izlediğimiz oyun, büyük olasılık, her iki teknik ekibin de tasarladığı şekil değildi.
Konuk takım sonucu tutmak istedi, kendi yarı alanına çekildi, iddia odur ki ilk kez bu kadar ağırlıklı savunma oyunu oynadı…
GMG Kastamonuspor topa sahip oldu.
Maçın “kopma anları” yayımlandı sosyal medyada…
Hakemin faul vesaire takdir hakları haricinde, ciddi bir ofsayt hatası ve en az “buz” gibi iki penaltıyı GMG Kastamonuspor aleyhine es geçtiği görülüyor.
Kritik pozisyonları maçın hızı içinde çıplak gözle değerlendirmek, hele hele sıcağı sıcağına zor, ekran görüntüsü her ne kadar bir “VAR” olmasa da taşları yerli yerine oturtuyor ama…
GMG Kastamonuspor “baskın, temaslı, koordinasyonu sürekli” bir oyun ortaya koyamasa da, ekran görüntüsüne göre, hakem üçlüsünden ciddi tırpan yemiş.
Sosyal medya platformunda maçın naklen yayınını yapan ikiliden, özellikle yorumcu, maç boyu orta hakemi öve öve bitiremedi…
Garibime gitti.
Şampiyonluklar, galibiyetler, zaferler gelip geçici…
Dünyanın sonu değil.
Ama acı bir tat kaldı ağzımızda…
Neden bu kadar hakem hatasına muhatap olduk?