Bilgi ile işi yok belediyelerimizin

Abone Ol

Kastamonu Belediyesi ve “Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı” (kentsev) işbirliğinde “”Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm, Akıllı Şehirler ve İklim Değişikliği Zirvesi” düzenlendi önceki gün…

Merkez belediyemiz haricinde kaç ilçe belediyesi toplantıda boy gösterdi?

Toplantının “Usul” kısmını içeren sabahki “protokol” kısmında iki elin parmakları kadar sayıyı bulmayan belediye başkanı gözüme takıldı…

Toplantının “esasa girildiği” öğleden sonraki bölümünde ise sadece “Araç” ve “Daday” belediye başkanlarını gözüm ısırdı.

(Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu toplantının son anına kadar ön sıradaki yerini muhafaza etti…

Belediyenin ilgili teknik çalışanları hakeza gözlerini kırpmadan dinlediler.)

Başkanların haricinde “imar” birimlerinin çalışanlarının katılması lazımdı asıl…

Başkan olmayınca “memur” olur mu?

“Kentsel dönüşüm”, “Akıllı şehir”, “İklim değişikliği”…

Belediyelerimizin ilgisini çekmiyor.

E insan düşünmeden edemiyor…

Belediyeler ne iş yapar?

(Kodaman çocuklarını “torpil” ile işe almak dışında…

Suya sabuna dokunur ne iş görürler?

Yerel yönetim ve kamu birimleri olmasa evvel zamandan beri…

Kodaman çocuklarının eli nasıl iş tutardı?)

Söz konusu toplantının içeriği sadece “belediye” ile alakalı değildi…

Misal, şehrin “tarım” ve “turizm” sektörleri başta olmak üzere, birçok konuya değen bir külliyattı.  

Kentsel dönüşüm ile turizmi bağdaştıramayan ilimizin turizm paydaşlarının nasıl bir izahı olur acaba toplantıdan kaytarmaya dair…

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan turizm ahali.

Keza…

“Akıllı tarım teknikleri” dersini hayatında hiç görmeyen “tarım” camiamız.

“Akıllı tarım” safına “kooperatifleşerek” girmedikten sonra…

İlerleyen süreçte saf dışı kalacak küçük aile işletmelerinin temsilcileri nerede?

“İklim değişikliği” sonucunda “afet” riski yanı sıra…

Asıl dönüşümün toplumsal hayatın yerleşimine ve üretiminde olacağını kavrayamayan farklı kesimlerin sözde temsilcileri.

Toplantının içeriğini ve yeterliliğini de bir kenara koyalım…

Bilgi ile aramıza koyduğumuz mesafe dün biraz daha net olarak açıldı.

Bugün yerel bayramımız
1919’un 16 Eylül gecesini 17 Eylül sabahına bağlayan vakitte, “Üsteğmen Şevket Bey” komutasındaki bir avuç kahraman Kastamonu’yu İstanbul hükümeti sultasından kurtararak Kuvayi Milliye safına kattı, ilimizin yerel bayramıdır bugün…

Baki vatanımızın şan günlerinden biridir.

Kastamonu Kışlası…

58’inci Alay 2’nci Bölük Üsteğmeni Şevket Bey, gecenin o vakti, kurduğu “olmak ya da olmamak” planının pimini çekti.

1’inci Tabur Silahçısı Yakup Bey’in kulağına fısıldadı…

“Biz Kuvayi Milliye safına katılmak zorundayız. Memleketin kurtuluşu için aradığımız ışık Mustafa Kemal’in başında bulunduğu  harekettedir.”

Valiliğe vekalet eden Jandarma Alay Komutanı Osman Nuri Bey, Fırka Komutanı Mustafa Bey, Alay komutanı Şerif Bey, Posta Müdürü Şeyh Ramiz Efendi başta olmak üzere Kuvayi Milliye karşıtları…

Kuvayi Milliye’nin Kastamonu’ya gönderdiği Albay Osman Bey’i 16 Eylül günü tutuklamışlardı.

Albay Osman Bey’in esaretten kurtarılarak…

Kastamonu’nun Kuvayi Milliye safına geçirilmesi gerekiyordu.

Üsteğmen Şevket Bey ve emrindeki bir avuç kahraman subay böylesi bir tarihi olayın üstesinden gelmeyi başardı…

İstanbul hükümeti yanlısı subayları bertaraf ettiler ve Albay Osman Bey’e komutayı teslim ettiler.

Kastamonu’nun “İstiklal ve İstikbal” mücadelesine katılması “bölgesel” etki edecekti…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk telgraf başında tüm geceyi takip etti.  

Kastamonu Kuvayi Milliye safına geçmemiş olsaydı…

“İstiklal Yolu” olmayacaktı.

Anadolu’nun İnebolu limanı sayesinde İstanbul’daki vatanseverler ve Kafkasya’dan gelecek cephane desteği ile arasındaki hat kopacaktı…

Belki de “başlamadan bitecekti” Kurtuluş Savaşı.

Ruhları şad olsun kahramanlarımızın…

Bayramımız kutlu olsun.