Kastamonu yaptırmış olduğu son anketin bilgisini de paylaşan Başkan Vidinlioğlu, “Benim halk nezdinde güvenirliğim 5 üzerinden 4.79. Herkes hesabını ona göre yapsın” dedi.
‘Genel başkanımız ve başkanlık divanımızın uygun görmesi durumunda inşallah bir dönem daha devam arzusundayız’ diyen Vidinlioğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Biliyorsunuz artık yerel seçim yaklaştı. Bu konuda bir sürü aday adayımız çıktı. Rabbim hepsini başarılı kılsın. Kastamonu, memleket ve hizmet etmek ortak noktamız. Sıkıntı bir süreçte meclis ve başkan olarak görev yaptık. Pandemi, deprem ve seli birlikte yaşadık. Bu günlerde elimizden geldiğince hizmet aşkına devam ettik. Tabi sandıktan ne çıkar elbette bilinmez. Bundan 5 yıl önce genel başkanımız uygun gördü aday olduk seçildik, bugünlere kadar. Genel başkanımız ve başkanlık divanımızın uygun görmesi durumunda inşallah bir dönem daha devam arzusundayız. Önümüzde bir süreç bütün aday adayı arkadaşlara başarılar diliyorum. İnşallah güzel bir seçim sürecini birlikte geçiririz. Henüz daha adaylar netleşmiş değil. İnşallah memleket için hayırlı işler olur.”
“SEÇMEN TABANINA BİR BROŞÜRÜ ÇOK GÖRENLER,
BUGÜN BENİM SEÇİM KATALOĞUMU ALIP
‘BUNU YAPTIN, BUNU YAPMADIN’ DEME HADDİNİ BULMAMALI”
“Geçenlerde parti meclisine seçildikten sonra sayın Hikmet Erbilgin’i aradım tebrik ettim. Kendisi de bana teşekkür etti. Akabinde çıkan bir haber ben il başkanlığını bıraktığı gün baklava dağıtmışım. Oda benim helvamı karacakmış. Sonradan bende onu aradım. ‘Benim böyle bir beyanım olmadı. Bu nezaketsiz bir söz. Ben asla böyle bir şey söylemem. Bir şey mi duydunuz da böyle söylediniz?’ dedim. ‘Sizin cenahtan birisi söyledi’ dedi. Bende ‘Her duyduğunuz üzerine böyle balıklama atlarsanız bu çok doğru olmaz’ dedim. Siyaset nezaket çerçevesinde yapılır. ‘Sayın başkanım kusura bakmayın bunun tekzibi bende’ dedi. Açıklama gelmeyince bende açıklama gereği duydum. Ne böyle bir ifadem olmuştur. Ne de böyle siyaseten nezaketsizlik yaparım. Tabi ki bir birimizi siyaseten böyle eleştiriyoruz. Ama biz kendisinden memnunduk. Partisi uygun görmüş. Parti Meclisi’ne seçilmiş. Ama il başkanlığında kalsaydı bizim çok fazla değişen bir şey olmazdı. Yeni gelen il başkanımıza da ‘hayırlı olsun’ diyelim. Bir şeyi de söylemeden geçemeyeceğim. Bu siyaseti kızıştırma söylemi olarak anlaşılmasın. 2019’da yarıştık. O gün seçmen tabanına bir broşürü çok görenler, bugün benim seçim kataloğumu alıp ‘bunu yaptın, bunu yapmadın’ deme haddini bulmamalı. Elbette diyebilirsiniz de doğru olmaz. Bırakın seçmenin karşısına katalogla çıkmayı, broşürle bile çıkmadınız. Arabam eskidi yenileyeyim diyorsunuz. Sonra bir hesap yapınca ‘ya 6 ay sonra yapayım’ diyorsunuz. Ev almaya niyetleniyor hesabınız uymayınca ‘biraz erteleyeyim’ diyorsunuz. Tabi bunların hiçbiri mazeret değil. Ama çok seyide yaptık. Bunları yaparken de kimseye bir şey demedik. Engelsiz yaşam merkezini, huzurevini, KASMEK binamızı, park ve bahçeler bileşkesini, oyuncak kütüphanesi, dernekler binasını bitirmek üzereyiz, kapalı Pazar yerini, Karaçomak Mesire alanını alıp adam ettik, ikinci bir kreşi Mehmet Akif Ersoy Mahallemize yapıyoruz, Mehmet Akif Ersoy Mahallemizin altyapımızı komple elden geçiriyoruz, kartlı sisteme geçtik, bir sürü yere yeni taşlar döşedik. Biz ne dediysek büyük çoğunlukla yaptık. Elbette katalogdaki her şeyi yapabildik mi? Elbette yapamadık. Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde yaparız.”
“BEN ŞEHRİN 20-30 SENE SONRASININ HESABI İÇERİSİNDEYİM”
“Sevdamız Kastamonu. Seçim bu kazanılır, kaybedilir. Ama sevdamızdan vazgeçecek değiliz. Çalışmaya, çabalamaya devam edeceğiz. Hedeflerimi günlük koyanlardan değilim. Onun için seçim kazanalım diye popülist davrananlardan değilim. İnsanların doğması, büyümesi, yaşaması, olgunlaşması ve bir gün ölmesi mukadderse şehirler içinde böyledir. Benim tüm derdin gençlerini kaybeden, Çankırı ve Sinop’la birlikte en yaşlı nüfusa sahip olan geçmişte Selçukluya, Osmanlıya uç beyliği yapmış şehrimizin yaşamasıdır. Ben şehrin 20-30 sene sonrasının hesabı içerisindeyim. Bugünün hesabı içinde değilim. Bugünün hesabı içinde olanlar, varsın hesapları içinde kalsınlar. Ben bu hesaplar içinde olmadım. Sadece yaptığımız Atık Su Arıtma Tesisi’nin proje tarihi 94 yılındaydı. 29 yıl geçmiş aradan. Canab-ı Allah bize nasip etti. Bugün 750 milyon liraya yapamayacağınız ve Türkiye’de sayılı tesislerden bir tanesidir. Şehrin 50 yıl sonrasına yetecek şekilde planlanmıştır. Bu bile yeterde artar. Onun akabinde yaptığımız ‘Akıllı Şehirler, Kentsel Dönüşüm ve İklim Değişikliği Zirvesi’ var. Birkaç büyük şehirde yapılmıştı. Bunun neticesinde 3 gün sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığından çağırıldık. İklim Değişikliği Eylem Planı kapsamında pilot il seçilen 5 ilden biri olduk. Bu 22 milyon Euro bütçeli bir projedir. Bu bile şehrin vizyonu adına ne kadar vizyoner olduğumuzu gösterir. Her dönem aspest boruları dile getirenler 25 milyon Euro krediyi mutlaka dile getirmeliler. 28 şehir arasından seçildik. Önümüzdeki günlerde sözleşmesini imzalayıp, baharla birlikte şehrin altyapısını komple değiştireceğiz. Ben hiçbir zaman durmam. Hep daha ötesi için çabalayan birisiyim. Siyasetin tahterevallisinde şehir için yapılabilecek şeylerle ilgili söyleyeceğiniz şeyler varsa lütfen söyleyin. Onun haricinde benim seçim kataloğumu eline alıp ‘bunu yaptın, bunu yapmadın’ demek doğru bir yaklaşım değil. Bunu değerli hemşehrilerime havale ediyorum.”
“İŞİ FARKLI BİR BOYUTA GÖTÜRÜRSENİZ İŞİN ADLİYE YOLU OLUR”
“Seçim dönemine girdik. Basında farklı farklı kalemlerin farklı farklı şeyleri dile getirmeleri. Ben eleştirileri dikkate ve kale alan birisiyim. Ama dil çok önemli. Bu konuda tezvirat üreten ve hem de kötü sözlerle meramlarını ifade etmeye çalışanlara aynı sözleri iade ediyorum. Lütfen üsluplarına dikkat etsinler. Ben üslubu bozan birisi değilim. Ama sabırda bir yere kadardır. İşi farklı bir boyuta götürürseniz işin adliye yolu olur. Buradan sesleniyorum. ‘İmar yolsuzluğu’, ‘Akçalı işler’ diyor. Beni bunlarla ilişkilendirecekseniz duvara toslarsınız. Elinizde bilgi ve belge de varsa bunda da suç duyurusunda bulunmazsanız sizin haysiyetinizden şüphe ederim. Kullandığınız ifadeleri de aynen iade ederim.”
“HİÇBİR ŞEY YAPMADIYSAM DA YEMEDİM DE, YEDİRMEDİM DE”
“Ben artık orta yaş kabul ediliyorum. Hiçbir şeye de ihtiyacım yok. 32 yıllık hekimim. Bundan sonraki hayatımı yaşayacak kadar malımda, mülkümde, birikmişimde var. Bana ‘ne yaptın?’ derseniz. Hiçbir şey yapmadıysam da yemedim de, yedirmedim de. Bu lafları üretenleri bildikleri varsa lütfen açıklasınlar. Tezvirat olarak dile getiriyorlarsa da bundan sonra sessiz kalmayacağım. 1-2-3 tamam muhattap almıyorum. Muhattap almıyorum diye her defasında işin dozunu arttırarak bizi odak noktasına koymasınlar. Bunun böyle olmadığını herkes biliyor. Ben anket yaptırdım. Benim halk nezdinde güvenirliğim 5 üzerinden 4.79. Herkes hesabını ona göre yapsın. Olmayan şeyler üzerinden kimse kamuoyu oluşturmaya çalışmasın. Yol yürüdükleri kişileri ön plana çıkarmak için beni hedef tahtasına koyarlarsa misliyle cevabını alırlar.” (SERKAN HORUZ)