Merkez

Başkan Baltacı önemli projeyi hayata geçirdi

Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı'nın seçim kataloğunda olan ve ‘en önemli ve en hayati projelerimizden birisi’ dediği 'Süt Kuzusu' projesini hayata geçirdi.

Abone Ol

İlk etapta 2-5 yaş arası çocuğu olan 190 aileye ayda 8 litre olarak gerçekleştirilecek olan projenin kısa sürede 500 haneye yükselmesi bekleniyor.

Süt içmenin her çocuğun hakkı olduğunu ifade eden Başkan Baltacı, amaçlarının 500 haneye ayda 4 litre yılda ise 48 bin litre süt verebilmek olduğunu açıkladı.  

Ekonomik kriz nedeniyle yoksulluğun giderek derinleştiğini ve ağırlaştığını dile getiren Hasan Baltacı, “Diğer yaşamsal ihtiyaçlar bir tarafa haneye ne et giriyor ne de süt giriyor.  Bırakalım sağlıklı beslenmeyi Türkiye’de her 10 çocuktan sadece 3’ü düzenli süt içebiliyor” diye konuştu.

Kastamonu’da toplumsal dayanışmayı büyütmek istediklerini ifade eden Belediye Başkanı Hasan Baltacı, “Hepimize ait olan kaynakları ve yetkiyi halkımızın ve en çok da çocukların gençlerin ve kadınların hizmetine sunmak istiyoruz. Güçlü nesiller yetiştirmek, başarılı nesiller yetiştirmek bizim en öncelikli görevlerimizdendir. Bir çocuğun yüzünü güldürmek bir anneye umut olabilmek bizim için her şeyden daha kıymetli” ifadelerini kullandı.

“SİYASET ÖNCELİK VE TERCİH MESELESİDİR”

Siyasetin öncelik ve tercih meselesi olduğunu vurgulayan Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şunu belirtmekte fayda var. Siyaset öncelik ver tercih meselesidir. Size verilen bütçeyle, kaynakla neler yapacaksınız? Öncelikleriniz nedir? Tercihleriniz nedir? Bu bence siyasetin en önemli konusu…  Devleti yönetiyorsanız, devletin bir kurumunu yönetiyorsanız, halk size bütçesini emanet ettiyse, karar verme hakkı tanıdıysa tercihleriniz ve öncelikleriniz ön plana çıkıyor demektir.  Yani bir karar vermeniz lazım. Yetkinizi bütçenizi kimin için kullanacaksınız, hangi projeleri yapacaksınız. Bunlar siyasetin öncelikleridir.  Bizden önce bu belediyenin kaynaklarını reklam şirketlerine, hentbol takımı üzerinden birilerini maaşa mı bağlamaya harcanmıştı. Biz şimdi bu kaynaklarımızı çocuklarımıza süt dağıtmaya harcayacağız.  Tercihimiz çocuklarımız olacak. Bizden önce olduğu gibi siyasetin aparatı haline gelmiş TÜGVA gibi vakıf ve derneklere mi aktaracaksınız, yoksa her çocuk okul öncesi eğitimden yararlanabilsin diye kreşler açacaksınız? Buradaki tercih önemli ve kritik bir tercih. Bu şehrin rantını 3-5 müteahhidin, ailenin cebine mis sokacaksınız yoksa her gencimiz hayallerine ulaşabilsin diye ücretsiz etüt merkezleri mi kuracaksınız? Buradaki tercih bizlere emanet olduğu için… Biz tercihlerimizi etüt merkezlerinden, süt dağıtımından, kreşlerden ve ilerde göreceksiniz bu şehirde yaşam kalitemizi arttıracak projelerden yana yapacağız. Halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz.”

“TÜRKİYE’DE Kİ BESLENME ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARIN

YÜZDE 70’İ DÜZENLİ SÜT İÇMEKTEN MAHRUM”

“Koşullardan bahsetmişken değinmekte yarar var. Hepimiz içinde yaşadığımız koşulların ne kadar ağır olduğunu hepimiz biliyoruz. Ekonomik kriz giderek ağırlaşıyor, yoksulluk giderek derinleşiyor ve yoksulluk yaygınlaşıyor. Avrupa Eurostat verilerine göre Türkiye; 36 Avrupa ülkesi arasında gelir dağılımı eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke. Türkiye’deki servetin yüzde 40’ı sadece yüzde 1’lik mutlu azınlığın elinde. Yüz yıllık cumhuriyet tarihi içerisinde 1’inci ve 2’inci dünya savaşı dahil olmak üzere Türkiye hiç böyle bir paylaşım şoku yaşamamıştı. Hal böyle olunca kısa ve orta vadede sosyal refahın tesis edilmesi de giderek zorlaşıyor. Konumuzla ilgili olarak söylemek gerekirse; Genel seçimler öncesi yani Mayıs 2023’te yaklaşık 19 lira olan benzin ve mazotun litre fiyatı bugün 44 lirayı geçmiş durumda. Son bir yılda besi yemine yüzde 44, süt yemine yüzde 46 oranında zam gelmiş. Resmi verilere göre Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 68’in üzerinde. Tabi çarşıya pazara çıktığınızda ihtiyaçlarınızı karşılamak istediğinizde gıda enflasyonunun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu görebilirsiniz. Sütün raf fiyatı ise son 1 yılda yüzde 56 zamlanmış. İnsanımız emekli maaşıyla, asgari ücretle kirasını bile ödeyemez hale gelmiş. Tasarruf tedbirleri çıkartılmış olmasına rağmen israf almış başını gitmiş. Yolsuzluk dersen hesap soran yok. Durum böyle olunca bu ağır koşulların altında en çok da çocuklar ve kadınlar eziliyor. Ekonomik kriz, gıda krizi ilk ve en fazla çocukları ve kadınları etkiliyor. Ezilen her zaman çocuklar ve kadınlar oluyor. Diğer yaşamsal ihtiyaçlar bir tarafa birçok haneye ne et giriyor ne de süt giriyor.  Bırakalım sağlıklı beslenmeyi, yapılan araştırmaya göre Türkiye’de her 10 çocuktan sadece 3’ü düzenli süt içebiliyor. Bu şu demektir Türkiye’de ki beslenme çağındaki çocukların yüzde 70’i düzenli süt içmekten mahrum.”

“HİÇBİR ÇOCUĞUMUZ HAYATA BİR ADIM GERİDEN BAŞLAMASIN İSTİYORUZ”

“Kastamonu’ya gelirsek nüfusunun büyük bir çoğunluğu emeklilerden, asgari ücret ile çalışanlarda, küçük esnaftan oluşuyor. Bu demektir ki ekonomik buhranın daha derinden hissedildiği illerden birisi.  Öyle ki sık sık rakamları çarpıtmakla eleştirilen TÜİK bile yaptığı araştırmada Türkiye’deki en yoksul üç ilin içinde Kastamonu’yu sayıyor. Türkiye Yüzyılı, büyüm rakamları, gelecek masalları derken Kastamonu yoksullukta zirveye doğru tırmanıyor. Dolayısıyla süt projemiz bu ağır koşullarda biraz daha anlam kazanıyor. Bu ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Bu derin ve yaygınlaşan yoksulluğun sorumlusu biz değiliz. Ama bir şeyden sorumluyuz. Koşullar ne olursa olsun halkımızdan sorumluyuz. Koşullar ne olursa olsun çocuklarımızdan sorumluyuz. Onun için bu süt kuzusu projesini inşallah bugün hayata geçirmek istiyoruz. Tabi ki diğer bütün projelerimiz çok önemli ve değerli. Ama çocuklar için yapılan bu proje diyebilirim ki bizim için en önemli ve en hayati projelerimizden birisi.  Çünkü biz yuvamız Kastamonu’nun herkese eşit ve adil imkânların sunulduğu bir kent olmasını istiyoruz. Ne olursa olsun başta çocuklar olmak üzere fırsat eşitliğinin olmasını istiyoruz. Hiçbir çocuğumuz hayata bir adım geriden başlamasın istiyoruz. Çünkü bütün çocuklarımız “her çocuk bir evin umudu, geleceğin umududur” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanetidir O yüzden yatırımlarımızın en büyüğünü çocuklarımıza yapacağız.”

“YUVAMIZ KASTAMONU’DA TEK BİR ÇOCUĞUMUZUN

MAĞDUR OLMASINA ASLA İZİN VEREMEYİZ”

“Sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak güçlü nesiller yetiştirmek istiyorsak, evlatlarımızın çocuklarımızın eğitim hayatında iş hayatında başarılı olmasını istiyorsak onların sağlıklı beslenmesine katkı sunmak zorundayız. Ona da sütle başlamak zorundayız.  Burada bir mesele çok önemli. Belediye dediğin yol yapar, kaldırım yapar, park yapar, meydan yapar. Evet yapar, yapıyor yapacak da. Düne göre daha fazlada yapacağız.  Yol yapılır kaldırım yapılır park yapılır sular akar sokaklar temizlenir. Ama bu şehirde Yuvamız Kastamonu’da tek bir çocuğumuzun mağdur olmasına asla izin veremeyiz. Onun için arttırdığımız her kuruşu, bulabildiğimiz her bir bütçeyi başta çocuklarımız, gençlerimiz ve kadınlar için olmak üzere onlar için harcayacağımızı belirtmek isterim.”

“BU ŞEHİRDE SÜT İÇEMEYEN BİR TANE

ÇOCUĞUMUZ KALMAYANA KADAR DEVAM EDECEK”

“Süt kuzusu projesine gelirsek; Tabi bu şehirde süte ulaşamayan hiçbir çocuğumuz kalmasın istiyoruz. Ama arkadaşlarımızın yapmış olduğu ilk taramada 190 aileyi tespit ettik. İlk etapta 2-5 yaş arasında çocuğu olan ailelerimize sütü ulaştırmayı hedefliyoruz. Ama kısa vadede hedefimiz ise 500 hane. Bu 500 haneye kısa sürede sütümüzü ulaştıracağız. Burada yapmak istediğimiz şu biz bir taraftan ihtiyaç sahibi aileleri belirlerken bir taraftan da talepleri toplamak istiyoruz. Bizim ulaşamadığımız aileler bize ulaşırsa inşallah onlara da sütü ulaştıracağız.  500 hane şu demek, ayda 4 bin litre, yılda 48 bin litre süt demektir.  Bu şehirde süt içemeyen bir tane çocuğumuz kalmayana kadar devam edecek”

“BU PROJEMİZİN FİNANSMANINI DA

TOPLUMSAL DAYANIŞMA İLE SAĞLIYORUZ”

“Buradan bir kez daha Kastamonulu hemşerilerime teşekkür ediyorum. Bu projemizin finansmanını da toplumsal dayanışma ile sağlıyoruz. Yani el ele vererek bu süt projesinin finansmanını sağlıyoruz. Projemize destek olan hemşerilerime de buradan teşekkürü bir borç biliyorum.  Her şey bir tarafa bu şehirde dayanışmayı ve yardımlaşmayı arttırmak gibi bir görevimiz var. İlk etapta sütü ulusal markalardan sağlayarak dağıtacağız. Sütün üretilmesinden, toplanmasına ve paketlenmesine kadar yerel bir zincir olsa da keşke bizde yerel üreticilerimizle çalışabilsek. Eğer bu konuda hem kamu kurumlarından hem de yerel üreticilerimizden adımlar atılırsa böylesi projelere de önderlik etmekten gurur duyarız. İnşallah ilerde yerel üreticiden sağlayacağımız sütleri çocuklarımıza ulaştırırız.  Bundan sonra kreşler gelecek, etüt merkezleri gelecek. Bu akşam belediye meclis toplantısında alacağımız bir kararla inşallah Nisan veya Mayıs ayında inşallah belediyemize yeni bir tesis kazandıracağız. Hızla Kastamonu’da yatırım yapan bir belediye haline geleceğiz.”