Kastamonu Barosu, 5 Nisan Avukatlar Günü kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda bir tören gerçekleştirdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Kastamonu Baro Başkanı Av. Özgür Demir ile birlikte baroya kayıtlı çok sayıda avukat hazır bulundu.

“ADALETİN YIKILMAZ KALELERİYİZ”

Törende konuşan Baro Başkanı Av. Özgür Demir, avukatlık mesleğinin onurunu ve hukuk devletinin temel ilkelerini savunma kararlılığını yineleyerek önemli mesajlar verdi. Av. Demir, “Asırlık bir çınarın gölgesinde kökleri derinlere uzanan bir adalet anlayışının temsilcileri olarak bu avukatlar gününde halkın aşınan hukuk devleti ilkesine inancını diri tutan bir mesleğin mensuplarıyız. Evet, biz avukatlar, ekmek gibi su gibi ihtiyaç duyulan adaletin yıkılmaz kaleleriyiz. Bu avukatlar gününde de mesleğimizin onurunu ve hukuk devletinin temel ilkelerini savunma kararlılığımızın altını bir kez daha çiziyoruz. Avukatlar, yalnızca bireylerin haklarını değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve demokratik toplum düzenini koruma sorumluluğunu taşımaktadır. Hukuk devleti ilkesinin aşındığı, yargının bağımsızlığının zedelendiği ve savunma makamının sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı, avukatlık mesleğinin icrasını zorlaştıran hukuki, ekonomik ve sosyal engellerin giderek arttığı bir ortamda; savunma hakkını, meslek örgütlerimizin bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü koruma sorumluluğuyla hareket ediyoruz” dedi.dedi.

“HUKUK DEVLETİ İLKESİ, BAĞIMSIZ SAVUNMANIN VARLIĞIYLA KAİMDİR”

Hukuk devletinin toplum üzerindeki önemine dikkat çeken Baro Başkanı Özgür Demir; “Hukuk devleti ilkesi, bağımsız savunmanın varlığıyla kaimdir. Savunma makamını temsil eden avukatların serbestliği Avukatlık Kanunu’yla; avukatların meslek örgütü olan Baroların özerkliği ise Anayasa’nın 135’nci maddesi çerçevesinde kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin demokratik meşruiyetini ve kendi organlarını serbestçe oluşturma hakkıyla teminat altına alınmaktadır. Bu teminatlar, avukatlık mesleğinin bağımsız icrasının yanı sıra, bağımsız yargının ve adil yargılanma hakkının korunmasının da ön şartıdır. Bu doğrultuda, İstanbul Barosu Genel Kurulunun iradesiyle göreve gelen Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin, mesnetsiz iddialara dayanılarak, hukuka aykırı bir kararla görevden alınmak istenmesi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır. Bu, yalnızca bir Baro yönetimine yönelik tasarruf olmanın ötesinde, tüm baroların kurumsal özerkliğine, savunma makamının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne yönelik ağır bir müdahale niteliği taşımaktadır. Zira Barolar, yalnızca meslek örgütleri değil, aynı zamanda demokratik toplum düzeninin teminatı olan avukatlık mesleğinin icrasını güvence altına alan anayasal kurumlardır” ifadelerini kullandı.

Kastamonu Barosu (1)

“YARGI SİSTEMİMİZE DAİR ÇEŞİTLİ REFORM ADIMLARI ATILMIŞ”

Baro Başkanı Özgür Demir, son dönemde hukuk devleti ilkesine aykırı uygulamaların arttığına dikkat çekerek ; “Son dönemde, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ihlal eden, yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahale ettiği duygusunu güçlendiren hukuka aykırı çok sayıda uygulamaya tanıklık edilmektedir. Bu süreçte doğrudan siyasi sonuçlar doğuran işlemleri nedeniyle, yargının siyasi saiklerle hareket etmeye zorlandığı izlenimi doğuran; kişilerin ve avukatların ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi anayasal haklarını açıkça ihlal eden gelişmeler yaşanmaktadır. Mahkemelerin, hukukun temel ilkelerine ve yerleşik içtihada aykırı şekilde verdiği kararlar, yurttaşların hukuka olan güvenini derinden sarsmaktadır. Avukatlar olarak, hukuka aykırı süreçlere karşı hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve savunma özgürlüğünü koruma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Geride bıraktığımız bir yıl içinde hukuk, yargı ve adalet sisteminde yaşanan gelişmeleri genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde, adalet arayışının ve hukukun üstünlüğü idealinin toplum gündeminde ilk sıralarda yer almaya devam ettiğini görüyoruz. Yargı sistemimize dair çeşitli reform adımları atılmış, yasal düzenlemeler gündeme gelmiştir. Ancak bu gelişmelerin kalıcı fayda sağlayabilmesi için toplumun adalete olan güveninin güçlenmesi şarttır. Ne yazık ki yargıya güven konusunda halen aşılması gereken zorluklar bulunduğu bir gerçektir. Dünya genelinde yayınlanan hukukun üstünlüğü endeksleri de ülkemizin bu alanda iyileştirmeye ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı, adil bir yargılamanın olmazsa olmaz koşullarıdır. Nitekim adaletin sağlanması için adil yargılanma; adil yargılanma için de bağımsız bir yargı ve etkili şekilde kullanılabilen bir savunma hakkı şarttır . Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez . Geçtiğimiz yıl yaşananlar, bu temel ilkelerin ehemmiyetini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yargı bağımsızlığının tam anlamıyla tesis edilmediği, hukukun üstünlüğü ilkesinin maalesef aşındığı bir ortamda adalet mekanizmasının sağlıklı işlemesi mümkün değildir. Bu nedenle son bir yıldaki gelişmeleri değerlendirirken, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yargı süreçlerinde şeffaflık ve hesap verilebilirlik ile hukuka olan inancın pekiştirilmesi başlıklarına özellikle vurgu yapıyoruz. Siyaset üstü bir anlayışla, yargının kurucu unsuru olan savunmanın ve bağımsız mahkemelerin teminat altına alındığı bir sistem için çalışmak hepimizin ortak görevidir” ifadelerine yer verdi.

Kastamonu Barosu (3)

“BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ MAHKEMELER OLMADAN HUKUK GÜVENLİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEZ”

 Hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için yargı bağımsızlığının temel şart olduğunu belirten Baro Başkanı Demir; “Hukukun üstünlüğünün tesisi için yargı bağımsızlığı vazgeçilmezdir. Yargı erkinin, yürütme ve yasamanın etkisinden uzak, sadece Anayasa ve kanunlara uygun şekilde karar vermesi hukuk devletinin gereğidir. Anayasamızın 138. maddesinde de yargıçların görevlerinde bağımsız olduğunun altı çizilmiştir. Bağımsız ve tarafsız mahkemeler olmadan hukuk güvenliğinden söz edilemez. Bu nedenle, yargı mensuplarının atama, terfi gibi süreçlerinde liyakat ve tarafsızlık ilkelerinin titizlikle korunması gerektiğine inanıyoruz. Hukukun üstünlüğü, ancak yargının hiçbir etki altında kalmadan, vicdani kanaatlerine göre karar verebildiği bir düzende hayat bulabilir.Savunma hakkının tam manasıyla kullanılabilmesi için de avukatların görevlerini hiçbir baskı altında kalmadan, can güvenliği ve mesleki güvenceleri sağlanmış bir ortamda yapabilmeleri gerekir. Bu nedenle avukata karşı şiddetin ve baskının önlenmesi, caydırıcı hukuki tedbirlerin alınması elzemdir . Toplumda hukuka ve adalete olan inanç yükseldiğinde, savunma makamına duyulan saygı da artacak; böylece avukatların maruz kaldığı saldırılar sona erecektir” şeklinde konuştu.

"BİNLERCE AVUKATA YAKLAŞIK 4 YIL BOYUNCA ÜCRETLERİ ÖDENMEMİŞTİR"

Baro Başkanı Özgür Demir,avukatlık mesleğinin karşı karşıya olduğu sorunlara dikkat çekerek ;  “Değerli meslektaşlarım, bugün Avukatlar Günü’nü kutlarken mesleğimizin içinde bulunduğu koşulları da göz ardı edemeyiz. Avukatların mesleki itibarının korunması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, adalet sisteminin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşımaktadır. Üzülerek belirtmeliyiz ki avukatlar, mesleki faaliyetlerini icra ederken kimi zaman kamu görevlisi sayılmamanın dezavantajlarını, kimi zaman da yaptıkları işler nedeniyle adeta kamu görevlisiymiş gibi cezalandırılmanın yükünü taşıyor. Bu çelişkili durum, savunma makamını yıpratmakta ve meslek onurunu zedelemektedir. Oysa biz avukatlar, savunmanın bağımsızlığını temsil eden yargının kurucu unsuruyuz. Herkes için adalet, adalet için avukat ilkesinin hayata geçebilmesi için avukatların saygınlığına gölge düşürecek uygulamalara son verilmelidir. Öte yandan, avukatların ekonomik ve sosyal hakları konusunda önemli sorunlar yaşanmaktadır. Konuşmamı daha da uzatmamak bakımından yalnızca bir örnek vermekle yetineceğim. Adli yardım görevi alan binlerce avukata yaklaşık 4 yıl boyunca ücretleri ödenmemiştir. Son dönemde yapılan ödemelerle avukatlar ancak güncel ücret tutarının onda biri nispetindeki ücretlerini tahsil edebilmişlerdir. Dünyada hiçbir meslek yoktur ki görevi yerine getirdikten 3-4 yıl sonra ücretine kavuşmayı kabullensin. Bu da avukatların ne denli kutsal bir yeminle mesleklerine bağlı olduklarını göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

Kastamonu Barosu (2)

“DİPLOMA FABRİKASI” HALİNE GELEN HUKUK FAKÜLTELERİNİN KALİTE SORUNU, MESLEĞİMİZİN GELECEĞİNİ TEHDİT ETMEKTEDİR"

Baro Başkanı Özgür Demir açıklamalarının devamında ise; “Benzer şekilde, avukatların sosyal güvence ve emeklilik hakları bakımından da yargıdaki diğer eşitleriyle eşit koşullara sahip olmaması ciddi bir haksızlık yaratmaktadır. Genç meslektaşlarımızın staj döneminden itibaren desteklenmesi, stajyer avukatların hâkim ve savcı yardımcılarında olduğu gibi devletten maddi destek alarak stajlarını yapabilmeleri sağlanmalı kamusal mali haklardan adil biçimde yararlanmalarının önü açılmalıdır. Ülkemizde hızla çoğalan ve adeta “diploma fabrikası” haline gelen hukuk fakültelerinin kalite sorunu, mesleğimizin geleceğini tehdit etmektedir. Hukuk eğitiminde kaliteyi artıracak önlemler vakit kaybetmeden alınmalıdır. Mesleğe adım atan genç avukatlar için yeni istihdam alanları yaratılması, önleyici avukatlık gibi modellerle avukatların toplumdaki fonksiyonunun genişletilmesi gerekmektedir. Kamuda ve özel sektörde çalışan avukatların özlük haklarının, mesleğin onuruna yakışır biçimde düzenlenmesi şarttır. Özellikle kamu kurumlarında görev yapan meslektaşlarımızın ve bağlı çalışan avukatların hak ettiği çalışma koşullarına kavuşması, mesleki itibarın önemli bir parçasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

"AVUKATLARA YÖNELİK FİZİKSEL VEYA SÖZLÜ ŞİDDET EYLEMLERİNE KARŞI CAYDIRICI CEZAİ MÜEYYİDELER GETİRİLMELİDİR"

YRP Taşköprü İlçe Başkanı Yüksel: “Geleneksel hale getirmek istiyoruz” YRP Taşköprü İlçe Başkanı Yüksel: “Geleneksel hale getirmek istiyoruz”

Baro Başkanı Özgür Demir, hem son bir yılda yaşanan gelişmeler hem de yıllardır çözülemeyen yapısal sorunların çözümü hakkında konuşarak; “Bu çerçevede, hem son bir yılda yaşananlar hem de kronikleşmiş sorunlar ışığında öngörülerimizi ve önerilerimizi şöyle özetleyebiliriz. Hukuk Eğitimi ve Kalite: Hukuk fakültelerinin kontenjan ve müfredatlarında kaliteyi önceleyen düzenlemeler yapılmalı; niteliksiz bir şekilde çoğalan fakültelerin yarattığı sorunlar giderilmelidir. Mesleğe adım atacak her yeni hukukçunun, hukuk devleti ilkesine ve etiğine bağlı, yetkin bir donanım alması sağlanmalıdır.  Genç Avukatlar ve Staj Dönemi. Stajyer avukatlar, yargının geleceğidir. Staj döneminde ekonomik zorluk yaşamamaları için devlet desteğiyle asgari bir ücret almaları ve stajlarını verimli şekilde geçirmeleri temin edilmelidir. Genç avukatların mesleğe atılırken karşılaştığı maddi-manevi güçlüklerin hafifletilmesi için özel destek programları geliştirilmelidir. Çalışma Koşulları ve Ücretlendirme: CMK görevlendirmeleri ve adli yardım hizmetleri başta olmak üzere, avukatların emeğinin karşılığı olan ücretler mesleğin onuruna yaraşır düzeyde belirlenmelidir. Avukatların sunduğu hizmetlerdeki KDV oranlarının düşürülmesi ve özellikle adli yardım/CMK kapsamındaki işlerde verginin tamamen kaldırılması düşünülmelidir . Ayrıca, avukatların emeklilik haklarında mevcut eşitsizlikleri giderecek yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Mesleki İtibarın Korunması: Avukatlara yönelik fiziksel veya sözlü şiddet eylemlerine karşı caydırıcı cezai müeyyideler getirilmelidir . Medyada ve toplumda avukatların itibarsızlaştırılmasına yol açan tutumlara karşı, barolar olarak ortak bir duruş sergilemeye devam edeceğiz. Savunma makamının saygınlığını zedeleyen uygulamalar ve söylemler terk edilmelidir” dedi.

“AVUKATLARIN GÜÇLÜ OLMADIĞI BİR DÜZEN, ADALETİN DE GÜÇSÜZ KALMASINA YOL AÇACAKTIR”

Söylediği önemlerin alınmasının kalıcı çözümler bulacağına dikkat çeken Baro Başkanı Av. Özgür Demir; “Bu sıraladığım adımların atılması, yalnız avukatların mesleki memnuniyeti için değil, yargı hizmetinin kalitesi ve toplumun adalet duygusu için de hayati önem taşımaktadır. Savunma hakkının etkin temsilcisi olan avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden, yurttaşların adalet talebine tam anlamıyla karşılık verilemeyeceği açıktır. Avukatların güçlü olmadığı bir düzen, adaletin de güçsüz kalmasına yol açacaktır. Kıymetli meslektaşlarım, değerli konuklar; hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri ve demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri biz avukatların yolunu aydınlatan temel değerlerdir. Kastamonu Barosu’nun mensupları olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken bu değerlerin yılmaz savunucuları olmayı sürdüreceğiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu ve anayasamızın bizlere emanet ettiği hukuk düzeni rehberimizdir. Ülkeler, hukuk ve adaletle ayakta kalır. Avukatlar ise işlemeyen, tıkanan mekanizmaları açmakla görevlidir. Bu bilinçle hareket ederek, hukukun her alanda üstün tutulması ve adaletin tecelli etmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

"MESLEĞİMİZİN ONURUNU KORUYARAK GÖREVİNİ İFA EDEN TÜM MESLEKTAŞLARIMIN AVUKATLAR GÜNÜ’NÜ KUTLUYORUM"

Son olarak açıklamalarına devam eden Baro Başkanı Özgür Demir; “Bu bağlamda Bağımsız savunma, yalnızca bireysel bir hak değil, toplumun hak arama özgürlüğünün temel güvencesidir. Ancak mevcut ekonomik ve sosyal koşullar, avukatları güvencesizliğe mahkûm ederek, mesleğin toplumsal işlevini zayıflatmaktadır. Bugün mesleğimizin ekonomik ve sosyal güvencelerini savunmak, kutsal savunma hakkına ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak demektir. Sonuç olarak Yargının bağımsızlığının yok edilmesine, Baroların seçilmiş organlarının görevlerine yargı müdahalesiyle son verilmesi çabalarına ve hukukun üstünlüğünün zedelenmesine karşı meslek onurumuzu ve toplumun adalete olan inancını koruma kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Meslektaşlarımıza ve tüm kamuoyuna duyurmak isteriz ki, bağımsız savunmanın, özgür ve kararlı temsilcileri olarak buradayız; görevimizin başında, sorumluluğumuzun farkındayız. Bu anlamlı günde, hukukun üstünlüğü idealine olan katkılarınız ve adalet mücadelesine yaptığınız özverili hizmetler için hepinize teşekkür ediyorum. Bugün aramızda olmayan değerli meslektaşlarımı saygı ve rahmetle anıyor, Mesleğimizin onurunu koruyarak görevini ifa eden tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Banu Türkmenoğlu