Anayasa Mahkemesi’nin “3” üyesinin görev süresi bu yıl dolacak, farklı tarihlerde görev süreleri bitecek üyelerden ilkininki bu ay sonunda nihayete eriyor, “17 Nisan” ve “12 Mayıs” diğerlerinin koltuklarını boşaltmaları…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “3” üye atayacak Anayasa Mahkemesi’ne.
Bir hukukçunun hayal edeceği son mertebe olsa gerek…
Büyük itibar.
Tarihe ad yazdırma…
Sorumluluk.
Anayasa Mahkemesi tarihinde Kastamonu’dan üye çıktı mı?..
İlla “Kastamonu” doğumlu olacak değil ya, yolu bir şekilde Kastamonu’dan geçen üyeler var, “başkan” dahi çıkardık.
“Ahmet Hamdi Boyacıoğlu” misal…
“Kastamonu Lisesi” mezunu, Anayasa Mahkemesi üyeliği ve ardından başkanlığı görevinde bulundu, “1982-1985”.
“Üye”…
“Oğuz Akdoğanlı” ve “Kenan Terzioğlu”.
“Raportör”…
“Ziyaettin Özkanlı” ve “İlhan Teoman Ozanoğlu”.
Anayasa Mahkemesi mensubu hemşerilerimize muhakkak ki yeniden döneceğim…
Her birini ayrıca anlatmak elzem çünkü.
Yeni üyeler seçilecek…
Kastamonulu aday var mıdır dersiniz?
Kulislere göre var(mış)…
Bakalım adını yazdırabilecek mi?
Not: İstanbul’daki 3 ilçe belediyesine Kastamonulular aday gösterildi…
AK PARTİ tarafından.
Biri mevcut belediye başkanı zaten…
Diğer bir adaya kesin “seçilir” gözüyle bakılıyor, diğeri “sürpriz”, ayrıca bir aday da eş durumundan Kastamonulu.
Emek veren, başarı gösteren, dirsek çürüten pekala siyasette merdivenleri çıkabiliyor İstanbul’da görüldüğü üzere…
İlla “Kastamonulu” olması gerekmiyor.
Bizim hemşeri dernekleri her seçim döneminde “Kastamonulu aday” diye feryat ederler malum…
Bakın, emek verenler aday oluyor, illa hemşeri derneklerinin öne sürdüklerinin aday yapılacakları şeklinde bir kaide yok.
Reddediş de yok Kastamonuluları…
Tekkeyi bekleyen çorbayı içiyor.
Hemşeri derneklerinden medet umana kadar…
Hedefi olan o kulvarda dur duraksız çalışsın, semeresini görür, diğeri ham hayal.
(CHP’nin İstanbul’daki ilçe belediye başkan adaylarını incelemedim ama elbet vardır içlerinde Kastamonulu…
Hemşeri derneklerine yazık eder CHP aksi halde.)
Not 2: Kastamonu’da en anlaşılmayan kimdir?..
“Şeyh Şaban’ı Veli”.
Benim görüşüm bu illa ki…
Hep de yazdım ve söyledim.
Kesmedi…
Kastamonu Üniversitesi’nin düzenlediği Şeyh Şaban’ı Veli Sempozyumu’na “bildiri” dahi verdim.
Bildirdim de…
Kim bildi?
Şeyh Şaban’ı Veli’nin “ilim ve hikmet” heybesini anlamak çok mu zor?..
Anlamak isteyene çok kolay.
Üstat iki cümlede tüm külliyatının şifresini ele veriyor…
Kapısı ardına kadar açık.
“Hatmettim” diyerek bir de üstüne “ismini kullanarak” arzı endam eyleyenler…
Yazık ediyorlar.
Şeyh Şaban’ı Veli bambaşka…
Bir harfiyle beyin yakacak, göz yaşartacak, yolcusu yapacak kadar.