Anadolu’nun Rüzgarı Ankara’da esti, güzel bir etkinlikle 50’nci yılını taçlandırdı…

Anadolu Basın Birliği, 50. yıl dönümünü Ankara’da büyük bir coşkuyla kutladı. Derneğin 50. yıl etkinliği, Ankara Mardin Evi Konağı’nda düzenlenen plaket töreni ve kutlama gecesiyle gerçekleşti. Etkinliğe basın mensupları, protokol üyeleri ve siyaset dünyasından önemli isimler katıldı.

Anadolu Basın Birliği, kuruluşunun 50’nci yılı kapsamında plaket töreni ve kutlama gecesi düzenledi.

21 Kasım 1975 tarihinde mesleki alanda dayanışmayı güçlendirmek ve üyelerin toplumsal koşullarını iyileştirmek için kurulan Anadolu Basın Birliği, 50’nci Yıl programı sunuculuğunu Spiker, Eğitmen ve Yazar olan ünlü sunucu Fatoş Tapan’ın yaptığı törene, eski Dışişleri Bakanı ve CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş, CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, CHP Gaziantep Milletvekili  Hasan Öztürkmen, EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş, BBP Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Güney gibi çok sayıda partiden temsilciler, STK Temsilcileri ve kurum yöneticileri, ABB Genel Başkanı Mehmet Bora Zor ve Yönetimi, ABB İl Şube Başkan ve Yönetimleri, Önceki Dönem ABB Genel Başkanı olan ABB Onursal Başkanı Halil Zor ve diğer davetliler katıldı. Kastamonu ABB Şube Başkanlığı’ndan ABB Genel Merkez Başkan Yardımcısı ve ABB Şube Başkanı Sabahattin Büyükoral, ABB Genel Merkez Onur Kurulu Başkanı ve ABB Başkan Yardımcısı Cengiz Muhziroğlu, ABB Genel Merkez Denetim Kurulu Başkanı ve ABB Başkan Yardımcısı Vahdet Tarık Büyükoral ve ABB Genel Sekreteri Ahmet Çelimli katıldı.

“HER ZAMAN ANADOLU BASINININ YANINDAYIZ”

Tören, Azerbaycan yöresine özgü halk dansı gösterisiyle başladı. Daha sonra Anadolu Basın Birliği’nin 50 Yıllık Sürecini anlatan bir sinevizyon gösterildi.

Açılış konuşmasını, Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı Bora Zor yaptı.  Zor yaptığı konuşmada “Anadolu Basın Birliği, yerel basının sesi, ülkemizin en uzak köşelerindeki vatandaşın sesi demektir. Her zaman Anadolu Basınının yanında yer aldık.  50 yıldır bu sesi yükseltmeye çalışıyoruz ve önümüzdeki yıllarda da bu mücadelemize devam edeceğiz” diyerek, basının tarafsızlığını ve kamu yararına hizmet etme sorumluluğunu vurguladı.

Zor, gazeteciliğin gelenekselden günümüze gelişini anlatmasının ardından disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlerin ettiği yemini okuyarak, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedi. Bu konuşma salonda büyük alkış topladı.

Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı Bora Zor yaptığı konuşmasında şu cümleler yer aldı, “Anadolu Basın Birliği'nin 50. Yılına adim attığı bu özel günde bizimle birlikte olduğunuz, mutluluğumuzu paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Anadolu Basın Birliği, kuruluş dilekçesini verdiği tarihte Anadolu'da gazeteler kurşun harflerle diziliyordu. Bilgisayardan bahsedilse de gören az, kullanan hiç yoktu. Cep telefonu hayalleri bile süslemiyordu.. Derneğimizin kurulduğu günden bu güne hem dünyada, hem ülkemizde ciddi değişimler yaşandığını görüyoruz. Geçen sürede ilk olarak bilgisayarla tanıştı gazeteler. Ofset makine ile daha kaliteli baskıya geçildi. Anadolu Basın Birliği, o süreçte Anadolu Basınının yanındaydı. Sağladığı kredi desteği ile Anadolu'da birçok gazetenin ofsete geçmesine imkan sağladı. Sonra cep telefonu ve internet hayatımıza girdi. Ardından sosyal medya. Yerel gazetecilik küresel haberciliğe evrildi. Artık, bir tıkla bütün dünyaya haberinizi ulaştırma imkânına sahipsiniz. Dünya gelişiyor, teknoloji gelişiyor.. Gazetecilik de bu imkânlardan faydalanıyor doğal olarak.

Her şey gelişiyor. Peki ya kaybettiklerimiz..? 50 yılda 100'e yakın basın şehidi vermişiz. Neredeyse her yıla 2 şehit, 50 yılda düşünce düşmanlarına Çetin Emeçleri, Uğur Mumcuları, Taner Kışlaları ve nicelerini kurban verdik. Düşünceleri nedeniyle hapse atılan meslektaşlarımızı sayamaz olduk. Düşünce en büyük suç oldu..

Maddi sıkıntıların içerisinde boğuşan basın sektörü, kendi kendine sansür uygular oldu. 50 yılda neler değişmedi ülkemizde. Dezenformasyon yasası denildi, hapishanelerdeki gazeteci sayımız daha da arttı.

İnternet yasası geldi, gazeteciliğin başarısı rakamlarla ölçülür oldu. Haberciliği bıraktık, daha fazla tıklama alacak yazılar üretmeye, PR haberleri yapmaya yöneldik.

Simdi gazeteciler için yeni. Bir suç sekli, daha dizayn, ediliyor. Etki Ajanlığı. Bu yasa ile ajan gazetecileri göreceğiz, hapishanelerdeki sayımız biraz daha artacak. Bunlarla yine baş ediyoruz da; Teknoloji ile gelişen medya, değerlerinden uzaklaştırıldı 4. kuvvet olarak adlandırılan medya, algı operasyonlarının en önemli unsuru haline getirildi. Tarafsız olması gereken medya, taraf olmak zorunda bırakıldı. Gazeteler, tarafsız bilgi sağlama yerine, kendi kitlelerini etkileyecek bilgiyi sunan propaganda araçlarına dönüştürüldü.

Belki bir nebze de başarılı olundu, bu tehlikeli oyunda, ancak Anadolu Basını, hala bu kirlenmeye karşı samimiyetle görevini yapmaya çalışıyor.

105 yıl önce de aynısını yapmıştı. Milli Mücadele döneminde M. Kemal Atatürk’ün yanında saf tutan Anadolu Basını, o gün düşmanın saldırılarından dolayı tren vagonlarında yaptığı gazete baskılarıyla milli mücadeleye destek verdi. Bugün de yine O'nun çizdiği yolda ilerliyoruz. Ne demişti, gazetecilere? “Türkiye Basını, milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan Cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi, düşünce yolu kalesi."

Öyleyse suçmuş gibi lanse etmeye çalışanlara inat, bu andı okumak şart olmuştur; “And içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce. Türk ulusunun namus. ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak ve kalemlerimiz daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız; şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz." Mustafa Kemal'in Askerleriyiz..

Bugün bu duygu ve düşüncelerle, 50. Yıla merhaba diyoruz. Biliyoruz; Sıkıntılarımız, sorunlarımız fazla. Ama umutlarımız da öyle.. Tekrar bizlerle birlikte olduğunuz, mutluluğumuzu paylaştığınız için teşekkür ediyor, çok daha güzel şeyleri konuşacağımız yıldönümlerinde buluşmak dileğiyle saygılar sunuyorum”

‘MAJESTE BASINI OLMANIN SONU MAJESTELERİN SOYTARISI OLMAKTIR’

HAK-İŞ Kastamonu Şubesi’nden açıklama HAK-İŞ Kastamonu Şubesi’nden açıklama

Birliğin Onursal Başkanı Halil Zor ise, gazetecilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek “Majeste basını olmayın, majeste basını olmanın sonu, soytarı olmaktır” ifadelerini kullandı.

Düzenlenen gece programında konuşan ABB Onursal Başkanı Halil Zor, “Yerel Basınımız Cumhuriyetimizin çelikten kalesidir. Atatürk İlke ve Devrimlerine, Bağımsız Türkiye, Laik ve Sosyal Adalet, yargının bağımsızlığı ilkelerine sıkı sıkıya bağlıdır.

Buradan Atatürk ve Bağımsızlık mücadelesinde birlikte hareket ettiği silah arkadaşlarını, tüm basın şehitlerimizi ve vefat eden meslektaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.

ABB’nin genç yöneticisi ve genç meslektaşlarıma şunu önermek istiyorum diye konuşmasını sürdüren Halil Zor, Sevgili meslektaşlarım bu meslekte eğilmemek, diz çökmemek çok önemlidir. Gazeteciliği köşe dönmek için yapanlar, para için emir alanlardır. Lütfen “MAJESTE” basını olmayın, olursanız hangi iktidar olursa olsun “MAJESTE”lerin soytarısı olursunuz. Majeste basını olmanın sonu, Majestelerin soytarısı olmaktır. Kendinizi kahraman görmeyiniz. Afrikalı bir Gazeteci şöyle der. “Gazeteci kahraman değildir. Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır” tek hedefiniz Cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük” olsun” ifadelerini kullandı.

Yerel Gazete’lerin bugünkü zorlukları ne yazık ki SEKA kâğıt fabrikaların satılması ile başladı diyen Halil Zor, “ Ne yazık ki iktidarın bu yanlışlarına ses bile çıkarmayan muhalefetinde payı büyüktür. Seçim dönemlerinde Gazete bürolarımızdan ayrılmayan siyasetçiler, seçim bittiğinde bizi unuttular. Koltuk ve paye sevdası ağır bastı. Öğrencilik yıllarında bende Gazete sattım. “Yazıyor, Yazıyor” diye caddelerde koşarak gazete satardık. Şimdi olsa “Yazamıyor, Yazamıyor” diye bağırırdık. Onlarca Gazete yanında 1918 yılında Fransa’nın işgalinde tren vagonunda yayınına başlayan Kurtuluş Savaşına destek veren “Yeni Adana” Gazetesi’de 105 yıllık yayınını durdurmak zorunda kaldı. Ne iktidardan bir ses çıktı, ne de muhalefet partilerinden. Ben 1967 yılında Gazeteci’liğe ilk adımımı attım. 1972 yılında idealist 2 arkadaşımla yayın hayatına başlattığımız Özgür Gaziantep Gazetesi’ninde 50. Yılını kutladıktan sonra uzun yıllar çeşitli kademelerinde görev yaptığım ABB’nin 50’nci yılını kutlama mutluluğuna ulaştım ve katılmak da nasip oldu” diye konuştu.

Halil Zor konuşmasının sonunda da, “Taş çiçek açmaz, çiçeksiz bir dünyada sevgi yoktur, paylaşmak yoktur, dostluk saygı yoktur. Çiçek sevgidir, saygıdır, mutluluktur, birlikte yaşamaktır, barıştır, kardeşliktir. Yakmayalım, yıkmayalım. Sevgili siyasetçiler, Anadolu Basın Birliği Derneği hiçbir partinin ne hasmı ne de hısmı değildir. Ben bu dernekte görev yaptığım süre içerisinde ayrı ideolojilerdeki gazetecileri yönetim oluşturmaya özen gösterdim ve başardım da. Bu dernek devletçi olmadı, hep devletten yana oldu” dedi ve Zor, Anadolu Basın Birliği Genel Merkezi’mizce ABB’nin hizmette 50’nci yılına girmesi nedeniyle düzenlenen etkinlik programına katılan, emeği ve katkısı geçen tüm herkese de teşekkür ediyorum diyerek konuşmasını tamamladı. 

Daha sonra suikast sonucu yitirdiğimiz yazarımız Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı’yı anmak amacıyla hazırlanan sinevizyonlar gösterildi. Sinevizyonların ardından Uğur Mumcu’nun kızı Özge Mumcu’ya ve Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı’ya plaketleri verildi.

Plaket Töreninde konuşan CHP Eski Genel Başkanı Hikmet Çetin “Bugün Türkiye’de demokrasi olduğunu söyleyemeyiz. Demokrasi kuvvetler ayrımına dayanır. Kuvvetlerin bir kişide toplandığı bir ülkede demokrasi olmaz” diye konuştu.

“BU ÖDÜL ONUN İDEALLERİNİ YAŞATANLARA VERİLDİ”

Gecede çok sayıda protokol üyesi ve basın emekçisi söz aldı. Konuşmalarda, özellikle gazetecilik mesleğinin onuruna ve özgür haberciliğin önemine vurgu yapıldı. Eski Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Ahmet Taner Kışlalı’nın eşi, bu anlamlı gecede yaptığı konuşmasında, “Eşim, ömrü boyunca özgürlük, demokrasi ve insan hakları için savaştı. Bugün burada olmaktan gurur duyuyorum, çünkü bu ödül onun ideallerini yaşatanlara verildi” dedi.

Gecede şu isimler adına plaket verildi;

Uğur Mumcu, A.Taner Kışlalı, Saygı Öztürk, Halil Zor, Turan Şahinbaş, Sebahattin Arslan, Mustafa Kurdaş, Sözcü TV, Aytekin Polat, Ahmet Ümit, Selim Erdoğan, Erdem Atay, Serkan Öz, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Fatma Şahin, Aylin Nazlıaka, Zerrin Somuncu, Abdulkadir Esen, Yakup Tanrıöver.

Etkinlik, plaket töreninin ardından düzenlenen kutlama gecesi ile devam etti. Kutlama gecesinde, Anadolu Basın Birliği’nin önündeki hedefler ve çalışma prensipleri ele alındı. Gecenin ilerleyen saatlerinde katılımcılar, müzik eşliğinde keyifli vakit geçirdi.

(Cengiz MUHZİROĞLU)

Editör: Mehmet Salman