Akademide hedef “şampiyonlar ligi” olmalı (mı?)

Abone Ol

Uzun süredir üniversitelerin Türkiye ve dünya sıralaması araştırmalarını incelemedim, sıralama güzergahına ve amacına olan güvenimi kaybettiğimdendir belki de, akademi dünyası “intihal” ve “sözüm ona” hakemli dergi okyanusunda adeta yelkensiz bir gemiye dönmüş durumda ne hazindir ki…

Akademi “ufukta ada göründü” nidası bekler durur geminin direğindeki gözleri kör gözcüden.

Yine de baz almakta fayda var üniversite sıralama ölçümlerini, el mecbur, devran böyle dönüyor…

Başka türlü nasıl “fikir” sahibi olabiliriz akademinin emeğinden öyle ya!

En azından…

Fikir vermesi yahut “ipucu” olması bakımından üniversitelerin genel haletiruhiyelerini görebilmek adına eldeki “tek” veri bu demetler!

Yazdın mı yazdın…

Yayınlandı mı yayınlandı.

Liyakatlisin…

Şampiyonsun akademi.

Senelerdir “URAP” müdavimiyim…

Evvelden beri üniversite yönetimlerini bu sayede epey bir çileden çıkarmış mıyımdır, sanmam, su kendi akarında akıp gidiyor çünkü.

YÖK memurları devlet memurlarından da kavi özlük haklarına sahipler…

Yerinden milim oynatamazsın.

Konumuza dönelim…

Bakalım akademi ligi ne alemde?

“2023-2024 URAP Türkiye Sıralaması” Ekim ayı sonunda yayımlandı…

URAP’ın emeği kıymetli, her yıl Türkiye ve dünya üniversite sıralamalarını toplumsal bir hizmet olarak yapıyor, üniversitelerimizin akademik performanslarını diğer üniversitelerle karşılaştırabilmelerine yardımcı olmayı hedefleyen gönüllü bir emek bu.

Sıralamada “15 kriter”…

“Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Makale Sayısı, Atıf Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Mezun Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı, Uluslararası Ortak Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Uluslararası Ortak Makale Sayısı, Yurtiçi Ortak Makale Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Yurtiçi Ortak Makale Sayısı, TÜBİTAK’tan alınan proje sayısı, Öğretim üyesi başına düşen TÜBİTAK’tan alınan proje sayısı.”

URAP (her nedense) Kastamonu Üniversitesi’ni “tıp fakültesi olmayan üniversiteler” kategorisinde tutuyor, mezun vermediğinden mi henüz, yoksa başka sebep mi bilmiyorum…

101 üniversite içinde 26’ncıyız.

Puanımız “621.5”…

“Tıp fakülteli üniversiteler” ligine yerleştirdiğimde bu puanı, sıramız 87 üniversite içinde 56’ncılık oluyor, tıp fakülteli üniversitelerin kallavi rakipler olduğunun altını çizmekte yarar var.

Değerlendirmeye alınan tüm üniversiteleri sıralamasında ise…

188 üniversite içinde 81’inciyiz.

(2022-2023 sıralamasında 89’uncu sıradaydı Kastamonu Üniversitesi…

Bir yılda 8 basamak yükselmek başarı.)

Tüm kategorilerde devlet ve özel üniversiteleri karma halinde…

188 üniversite içinde yarının üstünde kalmak da bir başarı.

“Düzce, Karabük, Bingöl, Rize, Karaman, Aksaray, Çorum, Bartın” üniversitelerinin gerisindeyiz ancak…

Sebep?

(2014-2015 dönemi sıralamasında 127 üniversite içinde…

100’üncüydük)

Not: “Bazı üniversitelerimiz Türkiye sıralamasında oldukça iyi durumda göründüğü halde dünya sıralamalarında çok gerilerde kalabilmektedir. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin yayın ve atıf sayıları ile Türk üniversitelerinin yayın ve atıf sayıları karşılaştırıldığında aradaki fark çok yüksektir. Üniversitelerimiz; sadece URAP dünya sıralamasında değil diğer dünya sıralamalarında da üst sıralara çıkamamaktadır. Türk üniversitelerinin sıralamalarda yükselemeyişinin temel nedeni etki değeri yüksek dergilerdeki (Q1, Q2 ve Q3) makale sayılarımızın yeterince artırılamayışı ve etki değeri en düşük dergilerdeki (Q4) makale sayılarımızın da azaltılamayışıdır.”…

URAP raporundaki bu paragraf kıymetli.

Ülkemizdeki üniversite sıralaması çalışmalarından yüzümü çevirmemin sebebini URAP’ın son paragrafı yeterince göz önüne seriyor…

Evrensel ölçekte biliminsanı olabilmenin ölçütü etki değeri düşük dergilerde çalakalem makaleler yayımlamak değil, başka bir hal, çok başka.

Kastamonu Üniversitesi’nin “o başka hal” yolunda ilerleyeceğinden şüphem yok…

Yerel ligdeki başarı ancak “Pirus zaferi”.