AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, MYK Üyesi Belgin Uygur, MKYK Üyesi Hülya Terzioğlu ve 20 milletvekilinin katılımları ile 81 ilde gerçekleştirilen Türkiye Buluşmaları kapsamında “Kastamonu İçin Her Daim Birlikte Özümüzden Geleceğe” Programı Kastamonu bölümünün ilki Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi.

Türkiye Kastamonu Buluşmalarının ikincisi de aynı günün akşamı Grand Moni De Luxe Altın Salonu’nda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, MYK Üyesi Belgin Uygur katılımlarıyla bazı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Başkan ve bazı Yöneticilerinin iştiraki ile yemekli ve istişare toplantısı yapıldı.

Programa AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, MYK Üyesi Belgin Uygur, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci, AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu, AK Parti Kastamonu Merkez İlçe, İl Kadın Kolları, İl Gençlik Kolları başkan ve bazı yöneticileri ile STK Başkan ve bazı Yöneticileri katıldı.

Türkiye Buluşmaları kapsamında, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, MYK Üyesi Belgin Uygur ve MKYK üyesi Hülya Terzioğlu, Kastamonu Milletvekilleri Halil Uluay, Fatma Serap Ekmekci, İl Koordinatörü İsmail Altınöz ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinden 20 Milletvekilinin katılımı ile yapılan etkinliklerde şehrimizin ve 19 ilçenin genel durumu istişare edildi. Program kapsamında çok sayıda ziyaret gerçekleştirildi.

Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu, “Bugün her daim birlikte özümüzden geleceğe soğutmayla Türkiye buluşmaları Kastamonu etkinliğinde, çok dolu dolu bir program yaptık. Anadolu'muzun çeşitli kentlerinden milletvekillerimiz geldi. 20 milletvekilimiz, genel başkan yardımcımız, hepsi güzide kentlerimize, şehirlerimize dağıldılar. Bizler, milletvekillerimizle, genel başkan yardımcımızla beraber Kastamonu'da bu hizmetleri yaptık. İlçelerde de merkezde de bu etkinliğin amacı vekillerimizin bizlerin, AK Parti temsilcilerimizin zaten her zaman içinde olduğumuz halkımızla, esnafımızla, eşrafımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, sanayicilerimizle bir araya gelip, şehrimizin varsa sorunlarını dinlemek, çözüm önerileri varsa onlardan fikirler almak, iyi dileği ve temellerini dinlemek amacıyla, şehrimizi daha yaşanabilir bir hale getirmek için böyle bir etkinliğin içine girdik. Bugün şehrimizde Öğretmenevimizde güzel bir toplantı yaptık, dolu dolu heyecanlı geçti. Daha sonra Sayın Genel Başkan Yardımcımızın enerjisiyle şehrimizde çok uzun soluklu bir esnaf ziyareti yaptık. Onlarla beraber görüştük. Hemşerilerimizin istek taleplerini aldık. Daha sonra birkaç tane kamu kuruluşumuzu ziyaret ettik. Onlarla hasbihal ettik. Şehrin Anadolu'nun dört manevi kutbundan biri olan Şeyh Şabanı Veli Hazretleri'ne ziyaretimizi yaptık ve sonuçta da akşam en son olarak da STK başkan ve Yöneticilerimiz ile bir araya geldik ve birlikte hasbihal etmek istedik. Bunu da bugün gerçekleştiriyoruz. Ben Sayın Genel Başkan Yardımcımıza bize verdiği destekle enerjisi, gücü için çok teşekkür ederim. Bu çalışmalarımıza Türkiye buluşmaları adı altında yaptığımız çalışmalarımız Kastamonu merkezde ve ilçelerimizde dolu dolu geçti. Arkadaşlarımızdan dönüşler oluyor. hemşerilerimize ulaşma noktasında, onlara dokunma, onların istek taleplerini dinleme noktasında çok iyi dönüşler olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda kendilerine şahsım ve teşkilatım adına ayrıca ben de teşekkür ediyorum” dedi.

Fatma Serap Ekmekci ise, “Genel Merkez Teşkilat Başkanlığımızın bütün Türkiye'de düzenlediği Türkiye Buluşmaları'nın Kastamonu ayağını Sayın Başkanımızın önerdiğinde gerçekleştirdik.   19 ilçemizde, her birine birer vekil ile aynı hizmette aynı çalışmaları yaptık. Kastamonu'na da yoğun bir programın ardından şu an sizlerle birlikteyiz. Sizlerin taleplerini, söyleyeceklerini birer bir dinlemek için Sayın Başkanım burada kendisine en kalbi şükranlarınızı sunuyoruz. Bugün bizim de sabahtan beri çok yoğun bir programa katıldı. Bir kere bile yoruldum demedi. Kendisini gerçekten çok yorduk. Her zaman da Kastamonu’ya ilgisini bildiğimiz için bekliyoruz. Burası onun kendi evi diyorum. Geçen gün de biz aynı program kapsamında çorumaydık. Farklı ilçelerde görev yaptık. Bu programlar çok kıymetli. Şehrin dinamiklerini anlamak için, oralardan birlikte istişarelerde bulunmak için çok önemli. O yüzden bu akşam toplantımızda çok kıymetli. Tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.

Halil Uluay yaptığı konuşmasında, “Programımızın içeriği daha önceden anlatıldı. İnşallah biz AK Parti olarak bu projeleri, bu programları 23 yıldır olduğu gibi bundan sonra da devam ettireceğiz. Ben kısaca Kastamonu'dan bahsetmek istiyorum.  Sayın Genel Başkan Yardımcım Kastamonu aslında tarihten gelen bir ilim ve edep şehridir. İlim şehridir diyoruz. Çünkü burada Yakup Ağa Külliyesi, Mühendislik ve Fen Bilimleriyle ilgili bir Medresemiz, bugünkü manada üniversitemiz, İsmail Bey Külliyesi’nde yine Uzay Bilimleriyle ilgili bir üniversitemiz. Yine Yılanlı Külliyemiz, Şifahane, bugünkü manada Hukuk Fakültemiz. Kastamonu bir ilim şehri olduğunu, kadim bir ilim şehri olduğunu, yine Şeyh Şabanı Veli'de mütevellit bir tarikat ve edep şehri olduğunu göstermektedir. Bu manada bizim Kastamonulularımız taleplerini bile dile getirirken belirli bir edep dahilinde, belirli bir mahcubiyet içerisinde talepleri dile getirmektedirler. Aslında Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlı döneminde Kastamonu bizim de dilimize slogan yaptığımız Üsküdar'a kadar Kastamonu dediğimiz gerçekten Üsküdar'a kadar Kastamonu'da işte Anadolu'da ilk liselerin ilk meslek lisesinin Kastamonu'da kurulmuş olması ilk muhtarlık Kastamonu'da ihlas edilmiş olması gibi Ticaret Odası, Ticaret Mektepleri de dahil olmak üzere birçok şeyin öncüsüdür Kastamonu aslında. Ama Cumhuriyet döneminden sonraki değişik sebeplerle göç ediyor olmamız Kastamonu'yu biraz böyle Ilgaz Dağı'nın ötesinde bir şehir algısı oluşturmaya başladı. Şu anda göç eden, Kastamonu'dan göç etmiş olan hemşerilerimizin birçoğu genç yaşta, emekli olarak memleketlerine dönüyorlar. Memleketleri de yaşamaya başladılar. Aslında bizim kâğıt üzerindeki nüfusumuz 380 bin, 390 bin civarında olmasına rağmen, fiili nüfusumuz birbirine yakındır sürekli. Kışları biraz azalıyor ama şu an ilçelerimize doğal gaz gelmiş olması, diğer ünitelerin yoğunlaşması gibi bir takım hayat standartının yükselmesi sebebiyle kış nüfusumuz da artık çok fazla azalmıyor. Ama tek kaygımız burada yaşayan nüfusun kayıt üzerinde İstanbul'da görülüyor olması, iller bankasından gelen kaynakların kayıt esasına göre dağıtılması gibi birtakım sebeplerle biz hizmetlerde birtakım sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak Elimizden geldiği kadar Kastamonulu hemşerilerimizin hayat standartlını düşürmeden Kastamonu'da keyifli bir hayat sürmeleri için de gece gündüz çalışıyoruz. Bu bağlamda sizlerin ilimize yapmış olduğunuz ziyaret ve bugünkü çalışmalar çok kıymetlidir. İnşallah bundan sonraki süreçte sizin de desteklerinizle biz Kastamonu'da yaşamayı daha keyifli hale getireceğiz diyorum. Tekrar size teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Son konuşmayı yapan Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygun, “Bugün Genel Merkez Teşkilat Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu Türkiye'mizin 81 ilini ve bütün ilçelerini kapsayan Türkiye Buluşmaları programı kapsamında Evliyalar Şehri, Kadim Şehir, Kadim Medeniyetimize ev sahipliği yapan güzel şehrimiz Kastamonu'muzdayız. Benim kısmet olmadı bundan daha önce Kastamonu'ya gelmem. Ama bugün gerçekten o tarihi dokusunu olduğu gibi koruyan, o manevi iklimi iliklilerimize kadar hissettiğimiz, insanı güzel, insanının gönlü güzel, insanının gönlünün kapılarını bizlere, misafirlere, aralayıp açtığı, güzel bir şehirde yoğun programlar gerçekleştirdik.  Tabii başka milletvekillerimiz de vardı. 19 ilçemizde ve merkezimizde bütün milletvekillerimiz, MKYK üyelerimiz teşkilatımızla birlikte programlar gerçekleştirdi. Vatandaşımızla, milletimizin her bir ferdiyle hep bundan önce olduğu gibi hemhal olmaya bugün de devam ettik. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bundan sonra da yine milletimizle birlikte olmaya, milletimizle beraber olmaya devam edeceğiz. Bizler hep ifade ediyoruz, Cumhurbaşkanımız sıklıkla ifade ediyor. AK Parti tabi gücünü milletten alıyor. Milletin kurduğu bir parti, biz sadece tabelasını astık. Milletin talep ve beklentilerinden oluşan, doğan bir parti. Eserlerini, hizmetlerini, politikalarını milletten gelen beklentiler doğrultusunda ve milleti odak noktasına alarak oluşan bir parti ve medeniyetimiz gereği de ve dava anlayışımız gereği de istişare kültürüne son derece önem veren istişareyi hiç eksik etmemeye gayret eden demin de ifade ettiğim gibi hem sivil toplum kuruluşu temsilcilerimize hem milletimizin her bir ferdiyle her daim birlikte olmaya, hemhal olmaya gayret eden, bunu düstur edinen bir siyasi hareket ve bu doğrultuda işte o milletimizin güçlü desteğiyle 3 Kasım 2002’den itibaren girdiğimiz seçimlerde milletimiz o desteğini, güçlü desteğini hem Sayın Cumhurbaşkanımıza  hem partimize hem Cumhur İttifakı olarak bizlere gösterdi, gösterdiği de devam ediyor. Tabii ki 22 yıllık iktidarımız döneminde gerçekten işte sabahki toplantılarımızla da ifade ettim. Belki tekrara girecek ama ben hatırlatmakta fayda görüyorum. O dönemin Türkiye'si işte hak ve özgürlüklerin gerçekten büyük oranda akamete uğratıldığı, temel hak ve özgürlükler noktasında aslına bakarsanız toplumun her bir ferdinden ya da her aileden en azından bir kişinin büyük zulümlere ve büyük mağduriyetlere uğradığı, ekonomik anlamda büyük buhranların yaşandığı fabrikaların, işyerlerinin kapandığı, iflas ettiği, insanların işsiz kaldığı, ekonomik anlamda o büyük buhranın yaşandığı bir Türkiye'yi devraldık. Milletimizin desteğiyle hem ekonomik manada büyük bir kalkınmayı gerçekleştirdik. Eserlerimizle, hizmetlerimizle toplumun her bir ferdinin aslında hayatına dokunan hayatını kolaylaştıran hem eser ve hizmetlerimizle hem de işte bugün malum 12 Eylül işte o kara günün üzerinden 44 yıl geçti. Türkiye Temel halk ve özgürlüklerin aslında askıya alındığı akamete uğradığı sivil idarenin ve milli iradenin asıl idarenin vesayete teslim edildiği ve insanların büyük mağduriyetlere uğradığı bir dönemi yaşadı. İşte öyle bir süreçten hak ve özgürlükler anlamında bin yıl sürecek denilen bu 28 Şubat sürecinden işte bu zamana kadar hep ifade ediyoruz. Dikensiz bir gül bahçesi değildi yürüdüğümüz yol. Vesayetle mücadele ederek partimize açılan kapatma davasıyla, 367 garabetiyle, e muhtıralarıyla, gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık yargı darbesiyle en sonunda vatanımıza, milletimize, istikbalimize ve istiklalimize kasteden o 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünü akabete uğratarak milletimizin işte Sayın Cumhurbaşkanımızın da milletin iradesinin hükmünde bir güç tanımadım bu zamana kadar demesiyle milletimizin hem kendi iradesine hem seçilmiş hükümetine hem liderine hem vatanına, bayrağına, toprağına, istikbaline, istiklaline sahip çıkmasıyla mücadele ederek bu vesayet günlerine son verdi. İnşallah bundan sonraki süreçte de işte o darbecilerin, cuntacıların yapmış olduğu o anayasanın ya da artık ondan da kurtularak yeni sivil katılımcı bir anayasaya bu millete borcumuz var anayasa noktasında. O anayasayı da en geniş mutabakatla İnşallah gerçekleştirerek bize nasip olacak. İşte heybemiz dolu bir şekilde hem hak ve özgürlükler noktasındaki kazanımlarımızla hem her alanda savunma sanayisinden, sağlıktan,  ulaşımdan milli eğitimden, gençlik spordan bütün hizmetlerimizle o yaşadığımız pandemi krizine, doğal afetlere, o büyük depreme, 11 ilimize gerçekten büyük bir yıkıma uğratan işte Kastamonu'muzun da en derin şekilde etkilendiği sel felaketlerimize rağmen güçlü bir şekilde devletimizin, kurumlarımızın, bakanlıklarımızın bütün imkânlarını milletimizin emrine verdirdi. Milletimiz ve milletimizin bu sıkıntılarının giderilmesi noktasında ilk andan itibaren devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte her daim milletimizin yanında olarak güçlü bir şekilde sizlerin desteğiyle yolumuza devam ediyoruz. Tabii milletten gelen sese milletin iradesi her daim başımızın üstünde dedik ya milletten gelen sese milletimizin bize vermiş olduğu mesajı da kulaklarımızı asla tıkamıyoruz. Milletin iradesi neyi gerektiriyorsa millet bize hangi mesajları verdiyse onları en doğru şekilde okuyup inşallah yine milletimizle birlikte güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Hafızalarımızı tazelemek gerekiyor. Hatırlamak gerekiyor. Aslında bu millet olarak, devlet olarak Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde yoğun yürüyen bir hükümet, bir İktidar, bir devlet olarak gücümüzün de farkında olmamız gerekiyor, hatırlamak gerekiyor. İnşallah ekonomik manada toplumumuzu etkileyen noktalarda da yürütmüş olduğumuz o ekonomik program meyvelerini vermeye başladı. Allah'ın izniyle olumlu sonuçları almaya başladık. Çünkü biraz önce de ifade ettiğim gibi 2002'de devraldığımız Türkiye'yi bu kadrolar nereden nereye getirdiyse Allah'ın izniyle yine bu Ak Kadrolar Cumhurbaşkanımız liderliğinde yine bu sorunları, bu sıkıntıları da bertaraf etmeye milletimizin refah seviyesini, refah düzeyini en geniş düzeyde tutmaya kabiliyeti de var, buna iradesi de var, buna gücü de var. İnşallah milletimizin desteği bizimle birlikte olduğu sürece biz milletimiz için yol yürümeye güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılını İnşallah sizin, milletimizin desteğiyle inşa edeceğiz. Bir de tabii Gazze meselesine de değinmeden geçmeyeceğim. Tabii Eserler ürettik, hizmetler ürettik, hak ve özgürlükler anlamında gerçekten en büyük devrimleri hayata geçirdik. Ama bir de dünyanın neresinde bir mazlum varsa o mazlumun umudu olmaya, ümmetin umudu olmaya, milletin duası olmaya, ümmetin duası olmaya da devam ettik. İşte o mazlumların hakkını ve hukukunu dünyanın neresinde olursa olsun işte Birleşmiş Milletler ‘den Davos'a bütün uluslararası platformlarda en güçlü şekilde haykıran bir liderimiz var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız. İşte Davos'ta one minute, Birleşmiş Milletler'de dünya beşten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkün anlayışıyla ve haykırışıyla Filistin'in sesi olmaya Gazze'nin sesi olmaya İsrail'e karşı o işte katil devlet işgalci devlet kadın, çoluk, çocuk, sivil demeden kırk binden fazla insanın hayatına son veren katleden o katil siyonist İsrail'e karşı da dimdik bir şekilde durmaya, güçlü bir şekilde zulme son vermesi noktasında haykırmaya ve uluslararası alanda farkındalık oluşturmaya da devam edeceğiz. İşte geçtiğimiz günlerde bizim genç bir kızımız işte bu vahşete dur deme noktasında İsrail'de bir keskin nişancı tarafından maalesef katledildi. Yine Batı'nın ikiyüzlülüğünü gördük. Yine her zamanki gibi görmezden geldiler. İşte hafife almaya çalıştılar, kılıf bulmaya çalıştılar ama artık bütün dünya bu ikiyüzlülüğe inanmıyor. Bu iki yüzlülüğe İnşallah biz her zaman olduğu gibi güçlü bir şekilde karşı durmaya ve karşı durma noktasında da çağrıda bulunmaya bu noktada inisiyatif almayan İnşallah devam edeceğiz. Artık uluslararası alanda da yön veren bir ülkeyiz. Yön veren bir liderimiz var elhamdülillah. İnşallah bugün Türkiye Buluşmaları programımız kapsamında programımızı burada yapıyoruz. Ama biz Kastamonu'ya İnşallah Allah'ın ismiyle tekrar geleceğiz. İnşallah bir ve beraber olarak biz teşkilatlarımız olarak sizlerden aldığımız güç ve destekle o istişare kültürümüzü, istişare medeniyetimizi İnşallah genişleterek yine bütün milletimize 85 milyonumuza daha çok hizmet etmeye, daha çok eser ve iş üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. 

Ahmet Sevgilioğlu: "3. Dünya Savaşı kapımızda" Ahmet Sevgilioğlu: "3. Dünya Savaşı kapımızda"

(Cengiz MUHZİROĞLU)

Editör: Mehmet Salman