Toplantıda ele alınan gündem maddelerini değerlendiren Namlı, özellikle ahşap bir konakta kreş açılmasını hedef aldı ve bu durumu eleştirdi.
AK Parti Belediye Meclis Üyesi Ahmet Namlı açıklamasında; “Sevgili hemşehrilerim, 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana 8’inci toplantıyı 3 Aralık tarihinde yaptık. Toplantının ana gündemi olarak 5 madde vardı. Bu 5 maddenin ilk 3’üne AK Parti grubu olarak kabul oyu verdik, kalan 2 maddeye ise red oyu verdik. Red oyu verdiğimiz maddelerini birisi gündemin 5’inci maddesindeki arsanın satışı idi. Grup olarak ilk günden itibaren tüm arsa satışlarına hayır oyu verdiğimiz açıktır. Zira önceki dönemde yapılan arsa satışlarında özelikle zamanın CHP İl Başkanı ve meclis üyelerine teşekkür ederim ki çok ucuz bir rakama giden bir arsanın satışını iptalini sağlayıp belediyemizin zarara uğramasını engellediler. Keşke o dönemdeki AK Partili belediye meclis üyelerinden de aynı tepkiyi gösterselerdi diye ben kendi partimi de bu konuda eleştirmiştim. Şu anki belediye yönetimine sorarsanız şeffaf bir ortamda açık bir ihale ile bu satışın yapıldığını ifade ediyorlar ancak ben de diyorum ki özellikle emlak ve gayrimenkul piyasasında fiyatların gerçek değerlerinin çok altında olduğu, gerek ülkemiz gerekse dünyadaki konjonktüre bağlı olarak nakdin kıymetli olduğu bir dönemde arsaların ne kadar şeffaf olursanız olun gerçek değerinden satış imkanınızın olmadığıdır. İcra makamı sizsiniz mecliste çoğunluk sizde kendi çoğunluk kararınızla satışı yapın ben bu vebale ortak olmam diyerek satışlara olumsuz oy verdik. İlerleyen dönemler göreceksiniz ki bu satışlarla ilgili de çok şayialar çıkacak ve sizin şu an önceki dönemler meclis üyeliği yapmış arkadaşımıza yaptığınız gibi bize de siz mecliste değimliydiniz neden kabul ettiniz diye her toplantıda yüzümüze vuramamanız için bu tür kararlarınıza vebal ortağı olamayız” dedi.
‘Bir Sürü Belirsiz Durum Vardı’
Diğer ret oyu verdikleri gündem maddesine değinen Namlı; “İkinci red kararı verdiğimiz konu da gene belediyeye ait bir arsanın SSK borçlarına karşılık daha doğrusu arsaya biçilecek değer kadar borçtan düşülmesi şeklinde bir takas işlemi idi. Böyle bir çalışma içerisinde olduklarını başkan önceki toplantıların birinde bir sorum üzerine ifade etmişti. Ancak hangi arsa verilecek net olarak ne kadar borca sayılacak gibi konularda bilgimiz olmadı. Gündem elimize ulaştıktan sonra da verilen arsanın şehrin içinde 5 bin m2 civarında bir arsa olduğu ancak değerlemenin SSK’nın eksperleri tarafından yapılacağını öğrendik, lakin borcun ne kadarına sayılacağı gibi bilgileri edinemedik yani bir sürü belirsiz durum vardı. Bu durumda belediye meclisinin bir sonraki toplantısına kararın bırakılması talebimizi ilettik. Ancak her zamanki gibi bu talebimiz de 1 ay daha faiz işlemesin diyerek reddedildi” ifadelerini kullandı.
‘Yetki Vermek Ne Demek Çok İyi Bilirim’
Açıklamalarına devam eden Ahmet Namlı; “Sayın Başkan, ben mali müşavirim. Bu konularda yetki vermek ne demek çok iyi bilirim. Yetkiyi verisiniz birine ancak kontrol senin elinde olmayınca yetki verdiğiniz kişiye sonsuz güveniniz olmalı ki sonradan onun yapacağı her tasarrufun sonuçlarını kabul edebilesiniz. Sonradan ‘Sarhoştum aydım ben bu işten caydım’ diyerek ben yetkiyi verdim gerisini bilmem diyerek bazıları gibi sorumluluktan kaçamam. Ayrıca devlet kurumu eksperi de olsa (Önceki dönem il Başkanınız mesleği icabı çok iyi bilir eksperleri) her zaman bir gayrimenkulü ülkede savaş çıkmış da o ortamda kaça satarım mantığı ile değerlerler. Aynen sizlerin yaptığı gibi bu arsa 5 bin m2 bu arsayı şehir içinde yüzde 50 kat payı ile 50 daire verirler. Daire başı 4 milyondan en azından 200 milyon ederdi. Siz bu arsanın kelepir fiyata devrine onay verdiniz diye 5-10 sene sonra şu an sizin yaptığınız gibi bizleri de vebal altında bırakırlarsa o zaman kimse beni savunmaz aynen şimdi olduğu gibi. Onun için sizin gücünüz var her şeyi yaptığınız gibi meclis çoğunluğu ile bu kararı da aldınız. Hayırlı olsun” şeklinde konuştu.
‘Diğer Vaatlerinize Bir Sıra Gelse Artık Diyorum’
Kreşler konusunda da açıklamada bulunan Namlı; “3 Aralık’taki toplantımızda gündem harici konuşulan konu daha önceden tahmin ettiğimiz gibi kreşler oldu. Her toplantıda olduğu gibi iktidar grubu gene aldı sazı eline şöyle hizmet etti Kastamonu da süt veriyoruz, dershane açıyoruz, kreş açtık diyerek sanki devasa hizmetler yapmışlar gibi algıya başladılar. Ben söz aldığımda Kastamonu’da 2-5 yaş arası süt içen 6 bin 200 çocuğumuz olduğunu söyleyip 190 kişiye süt dağıtmanızın veya merkez ilçe genelinde 4 bin 63 tane 8’inci sınıf ve 3 bin 290 tane LGS ve üniversite sınavına hazırlana öğrenci varken ve bu öğrencilerimizin isteyen her öğrencimize okulları tarafından yetiştirme kursları açılan kurslara katılmak imkanı varken sanki öğrenciler sadece parası olanlar özel kursa gidip, özel derse gidip diğerleri hiç ek kurs imkanı bulamıyormuş gibi bir algıyla 50-100 öğrenciyi alıp ne kadar yeterli olduğu tartışılacak şekilde dershane hizmeti veriyorum demek abesle iştigalden başka bir şey değildir. Meclis konuşmamda da belirttiğim gibi hiç kimsenin sizin süt dağıtmanızı veya öğrenciye ek ders imkanı vermeniz küçümsediği ve eleştirdiği yok. Her hizmetiniz için teşekkür ederiz. Zira sınav zamanı belediye kütüphanesini geç saatte kadar açık tutarak öğrencilerin sessiz ortamda çalışmasına imkan verdiğiniz için ilk teşekkür eden bendim. Lakin sanki Kastamonu’daki bütün çocuklara süt dağıtıyormuş, sanki bütün imkanı olmayan öğrencilere dershane hizmetini siz veriyormuşsunuz gibi algıları bırakında tamam sosyal belediyecilik yapmak da önemli ama hani şu diğer vaatlerinize bir sıra gelse artık diyorum. Hani şu tamamen felç ılan şehir içi trafiğine en azından ana arterlerde parklanmayı kontrol altına alarak pansuman tedbirleri olsa bir rahatlatsanız diyorum. Zira küçük vaatlerle belediyeyi aldığınız böyle küçük tedbirlerle de bazı çözümler üretebilirsiniz diye düşünüyorum. Zira yuvamız Kastamonu diyorsunuz ama çay boyunda kuş pisliklerinden insanlar gene yürüyemiyor. Bugün sabah özellikle bakmaya gittim gene yollar pislik içinde. Orada 2 tane zabıta arkadaşa bu duruma müdahale edip etmeyeceklerini sorduğumda orayı temizlik için geldiklerini ve itfaiye aracının yıkayacağını söylediler. O kuşların her gün pisliklerini temizleyeceğinize (aynı kuşlar Tahsin başkan zamanında yok muydu vardı) önceden bu işle nasıl baş ediyorlarmış bir sorun. Bunu sorup öğrenince küçülmezsiniz inanın büyürsünüz. Ben muhalif olsam da size teşekkür ederek küçülüyor muyum?” ifadelerini kullandı.
‘Çocukları Acilen Oradan Çıkarıp Güvenli Bir Yere Alın’
Ahmet Namlı açıklamasının devamında; “Ayrıca meclis toplantısında kreş konusunda da grubumuzdan hiç kimse kapatılması konusunda bir sözü olmadı. Ancak özellikle Mili Eğitim ve Aile Sosyal İl Müdürlüklerinden aldığım bilgilere göre son açılan konaktaki kreş binasıyla ilgili sıkıntılar olduğunu açılışta hiçbir izin alınmadığını, özelikle yangın ve deprem konularında riskli olduğunu eleman koşunda da sıkıntılar olduğunu söylediğimizde gene aynı tavırlarla saldırgan bir üslupla bilmem kaç sene önceki bir yurtta çıkan yangında şu kadar çocuk ölünce ses çıkarmıyormuşum da şimdi mi aklıma geliyormuş da bir sürü laftan sonra önce izni var diyen yetkili arkadaş sonra Tahsin Babaş zamanındaki kreş açılışındaki izinle diğer kreşleri açtıkları gibi bir ifadeye yöneldi. Benim en garibime giden yetkili arkadaşın eksikleri basit olarak ifade ederken elektrik prizlerindeki korumaların olmamasını çok basit bir eksikmiş gibi göstermeye çalışması oldu. Sayın yetkili benim çocuklarım olduğunda ilk işim elektrik prizlerine koruma kapak taktırmak oldu ve eminim ki sizler de kendi çocuklarınız için bu işlemi önemsemiş ve yapmışsınızdır. Ahşap konakta itfaiye raporu nasıl aldınız diye sorduğumuz da önce var dedi sonra itfaiyeye sorduk alt katta durun kapılara yakın durun bir şey olmaz dediler diyor. Deprem etüt raporunu sorduğumuzda önce her şeyimiz var diyen sayın yetkili bu sefer da eski ahşap binalarda deprem etüdü raporu alınamadığını söyledi. Peki bu binada neden kreş açmakta ısrar ediyorsunuz dediğimizde ise bu konağın takasla alındığını bunun yerine arsa verildiğini o arsa dursaydı oraya bina yapıp oraya açardık gibi acayip bir cevap aldık sayın başkanın kendisinden. Bir de bizi başka bir arkadaş heyecanla bizi Kastamonu’ya şikayet ediyormuş hükümet kapatın demiş falan diye. Sevgili hemşehrilerim ve diğer yetkililer asıl ben bu hırsları akıllarının önüne geçmiş arkadaşları Kastamonu kamuoyuna şikayet ediyorum. O konağa kreş açıp çocukları tehlikeye atacağına o konağı eğer doğruysa bilmiyorum usulsüz olarak takas edip arsayı verenlerin yakasına yapış o çocukları acilen oradan çıkarıp güvenli bir yere alın ilk tebrik eden ben olacağım. Usulüne uygun kreş açın kapatılmaya kalkılırsa sizden önce ben o kararın karşısında olurum” dedi.
‘Şiddetle Hem Başkanı Hem De O Arkadaşı Kınıyorum’
Ahmet Namlı son olarak; “Son olarak Meclis toplantılarında defalarca söyledik ama kamu oyununda bilmesi lazım. Meclis toplantılarında söz alıp eleştiri bile yapmayan sadece görüşünü bildiren özellikle genç arkadaşlara yönelik bir başkana yakışmayan ifadelerle o gençlerin onurunu kırmak (nasıl bir ifade kullanacağımı bilemedim ama anlayan anladı) en basitinden düştüğünüz çaresizliğin bir sonucu olarak görüyorum. Zira işiniz gücünüz şahsımda dahil sadece manipüle edildiğim için araya girince yok usul bilmiyormuşum yok nerde olduğumu unutmuşum gibi akılları sıra gülerek aşağılamak ve moral bozup konsantrasyonu bozmak gibi siyasi mühendislik yapmak. Benim en garibime giden bir avukat kardeşime başkan böyle ifadelerle sırıtarak hakaret ederken CHP grubundaki başkan yardımcısı olan arkadaşın buna müdahale etmemesidir. Aynı durumda benim meslektaşımı kendi başkanım bile olsa rencide edecek olsa orda tepkimi koyardım. Şiddetle hem başkanı hem de o arkadaşı kınıyorum. Ama benim bütün genç arkadaşlara söylediğim şudur: arkadaşlar karşınızda siz ne söylerseniz söyleyin anlamak istemeyen bir kitle var onun için anlatacaklarınızı heyecanlanmadan tane tane hani bilal’e anlatır gibi anlatın yoksa anlatamayız” ifadelerini kullandı.