Ağır vasıtaların resmigeçidinden asla ve kat'a vazgeçilemeyeceğine göre statta bayramı unutun.
O atletizm pisti ne emekle oraya konuldu...
Bırak ağır vesait, vali ve belelediye başkanının halkı selamlamak için üzerine çıktıkları pikap bile pisti perişan eder, bırakalım pikap Kuyududibi'nden dönsün gelsin.
(Bir defasında uçtu konmaz, gitti gelmez, ufukta kaldı gözlerimiz...
Belediye Köprüsü'nde öbür yola geçmiş meğer araç, "pazarlı gündü", bayramdan bihaber vatandaşların şaşkınlığını düşünün.)
Şimdi kaldı mı hatırlayamadım, eski bayramlarda şeker pancarı işleyen makinenin üzerinde olduğu kamyon resmigeçide katılırdı, tarımsal gayretimiz gösterilirdi bu sayede cümle vatandaşa...
Özelleştirme kapsamından henüz resmen çıkarılmamış bir fabrikayı günümüzde resmigeçide koymak da biraz ironik olur yani.
"Küre Eti Bakır" misal, "SEKA" yahut, "Et Kombinası"...
Kamyon listesinden düşen kamu kurumları.
Uzatmayalım...
Statta bayram resmigeçit engeline takılıyor.
İnanmıyorsunuz değil mi?..
İnanmayın bence de.
Not: Şehrimizdeki "sivil toplum kuruluşları" söz söyler, sözünün ardında durur, ısrar edici olmadıkça, benim yukarıdaki hikayem benzeri gerekçeler hep olacaktır...
Benimki mantıklı ucundan köşesinden en azından.
Ne akla ziyan gerekçeler vardır Allah bilir...
Maksat ipe un sermek olduktan sonra.
Hakkını verelim, en yeteneklı ipe un sericiler şehrimizdedir, gerekçe bol...
Neler işitmedik ki.
Cumhuriyet Bayramı'nın statta kutlanması gerektiğini dile getiren "bütüncül" bir Kastamonu var mı?..
Yok.
Söyleyen sivil toplum temsilcilerinden ısrar eden var mı?..
Varsa bilelim.
Bir kısım gazete olmasa...
Ses yok.
Önümüzde "23 Nisan" var...
Bakalım nasıl olacak?
Not 2: "Türk Anneler Derneği Kastamonu Şubesi" üyeleri Anıtkabir'de...
Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aziz hatırası önünde saygıyla eğildiler.
Ülkemizde kadın haklarının tanınması ve yürürlüğe girmesinde batı ülkelerine örnek "Gazi Mustafa Kemal Atatürk"...
Türk anneleri bilincinde.
Kastamonu'ya kimlik katan bir sivil kuruluş "Türk Anneler Derneği Kastamonu Şubesi"...
Daha çok öğrenciye burs vermek için nasıl arı olduklarına şahitim.
Her Kastamonulu şahit...
Toplumun her katmanında emekleri var çünkü.
Kamu ile işbirliği içinde de kaç projeyi başarı ile bitirdiler...
Gönüllü gayret.
Cumhuriyetin 100'üncü Yılı'nın ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın hakkını tam anlamıyla kutlayarak verdiler...
Bilincindeler cumhuriyet kazanımlarının.
Var olsunlar...
Sağ olsunlar.
Not 3: Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nin tarihi 1956'dan başlatılıyor...
Kastamonu Lisesi'nin (Abdurrahmanpaşa Lisesi) şu an kullanmakta olduğu tarihi ek binada o tarihte açılan "Kız İlköğretmen Okulu" köken olarak kabul ediliyor.
1970'de, uzun yıllar kalacağı, önceki yıl terkedilen yerleşkesine taşınıyor, 1975'de iki yıllık "eğitim enstitüsü" oluyor, 1982'de "eğitim yüksekokulu" kimliğinde Gazi Üniversitesi'ne bağlanıyor ve 1989'da öğretim süresi dört yıla çıkarılıyor, 1992'de "eğitim fakültesi" oluyor, 2007'de Kastamonu Üniversitesi'ne bağlanıyor...
İster 1956, ister 1975'den başlatalım, ortada ciddi bir tarihsel süreç var.
Liselerin Kastamonu'ya ne kattıklarını konuşuyoruz...
"Eğitim" ne kattı peki?
Öğretmen yetiştirdi...
Baş üstüne.
Kastamonu'nun haletiruhiyesindeki etkisi ne oldu?..
Kastamonu'yu ileri mi taşıdı?
O kadar akademisyen geldi geçti...
Ne fayda?